Sadık Gölge
Simsiyah bir boşluğa sarılan devasa kolların yorulduğunda
Mevsimi geçti deme, hevesim geçti de Gitmek, Nereye ? Başka sadık bir gölgeye mi Susmak büyük yalan Ve susturmak Büyük cinayet Asil bir kölelik değil mi kendini inkar Arkana bakmadan gittiğin o günden Kayıp çakmağın kalır aklında sadece Belki bir de, Soğuk ve kaba eller Bitti demekle bitmeyen o kadar çok şey var ki Karanlıkta saklı Kimi yaralar tez sarılırken Unutma, kimi de tez yaralar “Deliler ve ölüler”özlemezmiş derler ya, inanma Üşüdükçe ateşe yaklaşan, yandıkça uzaklaşan Uzaklaştıkça üşüyeni yakmaktan korkan Tahtı kelepir kral Mutlulukları ikinci el kraliçe Dilenci duası günahkar dillerinde Sen Köhne ve batık gecelerin Karabasanlı sabahlara uyanan kahini Asaletli olsun, atma bir çukura canım diyenleri Unutma, “iti öldürene sürütürler” Vakti geldiğinde Öp, çenesini bağla Ellerinle göm... Şiir:Simsiyah |