Kangren
Kangren olan içim bileklerimden damlıyor
Kırmızı bir şey bu akan sıvı Ama acımıyor bir yerim Başka birinin ellerini takmışlar bileklerime Hissetmiyorum kopan şeyleri Sır saklayabilir misin rüzgar? Sana tek ömürlük bir aşktan bahsetsem dinler misin? Tutar mısın aşkı soğuk ellerinle Yoksa iter misin sende en uzak şehirlere? Bu rüzgarın poyrazında donacak kelimelerim Eğer çıkarsa ağzımdan Ve doğrular Yüz asılmadan çıkmaz ağızdan Suratı asılıdır hep gerçeklerin Gerçek şu ki; ben bir mezar bekçisiyim Elbet bir gün geleceğin yerde boş mezarını bekliyorum. Uyuşan bileklerimle suluyorum her sabah boş mezarını Ayrılığın iki ucu tutuşmuştu Fitil yanıyordu artık, şeytan gülümserken Bazen şiddetli yağmura yakalanıyorum Toprakların ıslanmasın diye içeri taşıyorum Çamaşırların dışarıda kalması gibi olur sonra toprak Toplamam lazım hissetmeyen bileklerimle bu toprağı Saçlarım ıslanıyor sen yağıyorsun gökyüzünden Her yağmur kokunu getiriyor bana Rüzgar yön bulma telaşında, saçlarıma gülünü bırakmış Saçlarımın rüzgar gülünde üşüyorum Rüzgar içerken sigaranı Sen söndür izmariti Yüreğimin tek odalı, tek sevdalı köşesinde Nikotin koksun ciğerlerim Dudaklarım iki kelimenin zikrinde sabahlıyor her gece Seni seviyorum’lar kirli kangren Adını koymuyorum sevgimin Yastığa başımı koyuyorum öyle düşünüyorum seni En güzel rüyaları görmeden önce En temiz çarşaflarda düşlüyorum seni Sabah oluyor sonra Gecenin köründe Kırmızı bir sıvı bileklerimde kangren İçim dökülüyor yatağa Yorgan birleştiremiyor beni Dilimdeki iki ayrı kelimeyi de Saramıyor bizi ayırmaya çalışanlar Yine nöbetteyim, toprağının nöbeti Gök gürledi az sonra yine yağmur yağacak Ben beyaz uzun elbisemle fırlayacağım mezardan Toprağını içeri almak için Hissetmeyen ellerimle Bana ait olmayan bileklerimdeki ellerle Ellerim kangren *** Ama ben üşümek istiyorum Üşüdüğümü hissetmek istiyorum Duygularımın kesiğini hissetmek, kanamak istiyorum. Kendim kayarken kendi gözümden hissedemiyorum Dokunduğumu bilmeden dokunuyorum sana Ellerimi hissetmiyorum Başkasının elleriyle dokunuyorum sana Yirmi Beş Aralık İki Bin On İki 14 35 Nevin Akbulut |
Sevgiler.Tebrıkler...