günahkar milyon yaralı tenlere athena doğuran kibelaverilen zirai sözler köz olmuş yüreği annelerin söndürülmüş her sigara bir dağ yıkar çiçek açmaz memleketlerde bahar da ağlanmaz, oğul ağlama derin hasretlerde kentlerde sokak lambaları dayanmaz, uzatır yolları kar altında kaç kardelen itfaiye sesiyle şu şırpıntı korkulukları sarsar ağlarını örmüş gece karanlık aralıktan mıdır bilinmez aydınlığa yakın şişme bir teori putlaşır kamusal vicdanlarda yüzler gülmez solgun bakış zoraki fer her makyaj hüzünaltı çocukları her tatminkarsızlık kuşlar allık kullanmadığı için daha güzeller ya bu sıra kral sofrasında fahişelik yaparken soytarıya bir erkek bir kadın isminin baş harfleri kirlenir her havluya faciadır evcilleşmeyen beraatı mümkünatsızlık gözlerinden öper her teselli bu satır sonrası refüjedir her yavru kedi apse yapar her bokun azı çoğu ruh da beyin de şimdi o kadar sıradışı ki her jilet kaç kıl kestiğini bilmeden öldürür hayreti yine de aldırma deli gönül şu furyaya asfalttan iliklenmiş her yol bir gün çözülür çamdan olmasa da bebekler beşiksiz kalmaz ölümden yaşamaya oğul gözlerim eczasız, kan çanağı, çuha sandığı naftalinli acılar bana ne olur yaşatma uyu haydi var olmaya bana bakma e mi, ben çoktan kırıldım güneş ışığıyla |