bora'ya şiirŞiirin hikayesini görmek için tıklayın bora’nın kitabı’na ithafen.
-1-
gerçekliğinden şüphe ediyorum bazen geçmişin... cehaletin getirdiği bunca acıyı taşıyan omzumun çökmemesine gözlerimin sönmeyen ferine ve ecelime susadığım saatlerde gelmeyen ecelime inanamıyorum. sırtıma inen yumruklar elime saplanan iğne tekme tokat dövülmüşlüğüm, sövülmüşlüğüm yüzüme ve susturulmuşluğum kadınlarla birlikte. kaç kez yattım da ölüme, sırtını dönüp gitti. -2- niye ölmüyorum anne? kaç canım var daha linç edilecek zalim ellerce kaldı mı gururumun sağlam bir yeri nedir bu coğrafyadan kurtuluşun bedeli? sus anne sus! içinden geçenleri duymasın kimse! toprak incinir, yaprak incinir yüreği taş kesilmişler kızlarını satar köy kahvesinde ’insan’ incinir anne insan incinir! -3- tanıdık bir yüzle taşındım geçmişe ordaymışım meğer hala, bizim köyde. anan baban öldü dedi kan kardeşim recep üzülemedim. cemile’yi sordum sonra anlattı. hani şu ayağı sakat diye 14’ündeyken sattığınız ihtiyar herife ’işe yaramaz, sakarın teki’ deyip getirdiğinde bir daha dövdüğü babamın zalimce ’asmış kendini’ dedi recep. ölüm taşır şimdi beni sırtında lakin yüküm ağır insanlık kaldırsın tabutumu mezara, ancak taşır. |
anlamlı kalemine sağlık.