belki de tenezzül etmeme hastalığındandır her hayal gücü niyetler kırarken belini o zalım hayratın
bakarsın çingenelerden biri olarak ölmüşüm sahte süsleriyle nice kadınlar red’dilesi aşklar sunarken reddedilmesi artık kül savrulmalarıdır kapanacak gözler gündüz yaşam satarken, geceölüm pazarlar sokak aralarında ilk mutluluk, kevaşenin tüylü şeftalisi
bir mum yakarım ben yanmadığıma ağlarken kül olduğumu söyleyenler çıkar karşıma
hep tartışırız sonra hep atışabiliriz sonra da ağlayabiliriz ki ölenin arkasından ne söylesen hep boş aslında!
basit cümlelerden, basit evler yaparız ne sanat, ne kat kat apartman, ne de sükse bir manzara toprak ananın göğsünden emerken her nimeti sen eteğini çekip, uzatırsın topuklarının gölgesini hiç topuklu giyemediğimiz için dosdoğru yaşarız tali ayrılıklarda
örneğin, bir mumun alevinde üç saniye dahi tutamazken avuçlarımı bir cehennem tırmanırız koca dünya cennet haçseverlerin kerhanesi fasıl miladına koyulmuş iki bin on iki kehanet masalında
bakarsın, kuyu dibinde oturup da tembellik edip, kovayla su çekmeyenler iken yağacak yağmurun sesiyle imana geliriz yeniden
ki çöl de olsa ki yansa da yürekler elbet yağar bir gün rahmetten katreler
sonra bunların hepsi bir çocuğun hayalgücüdür diye bir çuvalın içine koyup yakarlar tüm oyuncaklarımı
oysa ben, artık kül olup savrulmuşumdur avuçlarında.
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
İç Çekiç şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
İç Çekiç şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.