Hoşlanmıyorum YaşlanmaktanŞiirin hikayesini görmek için tıklayın boşvermişliğin dansına kalkalım mı
imza:Çingene
bir yokuştan indiriyorum günü
evde bıraktım misafirlerimi hüzün annesiyle beraber gelmiş ve durmadan bağırıyor büyükannem de gelsin ölüler dünyasına hoşgelmediniz unutmak çayı demlesin adımlarımın telaşı sokak kedileriyle yarışıyor kırışıyor alnım ’daha hızlı, daha hızlı’ lanet olsun, hoşlanmıyorum yaşlanmaktan damarlarımda yine çukurun sesi ağır, ağırlaşıyor uğultu medeniyetsiz bakışlarım tortulu zamanlara akıyor hiç bir esnafa selam vermiyorum uyanık halde uyumsuzluğum ayıplanıyorum modern şehirimin kaldırımlarınca zannediyorlar ki yalnızlığım neonlarına muhtaç bilseler , bilinmezin aklını!! forumsuz edebiyatın rujsuz kızıyım ben düşüm kopunca makyajı azalttım sadece öfkemin yanaklarını alladım pulladım ellerimin ağrılarını ışıl ışıl yazacağım, yazamadıklarımı kokladım, yazamayınca okuduklarımı sevdiğim şiirleri kuşların kanatlarına bağladım her kuşa bir şairin ismini verdim ben uçamıyorum onlar uçsun! gördün mü bak şu geçen Cemal Süreya ağaramayan dünyanın öbür yarısından gelmiş yorgun Nazım Hikmet giriyor bir buluttan içeri hâlâ Tanrının yarattığı en kara gezegen burası hepimizin bildiğini ne temiz biliyorlar! kafka yazdıklarını yakmış bir bir, nasıl da hazır kaçmaya pişttt söylesene Borges birazdan yağmur yağar mı? ben de hazırım sevdiğim şarkıyı yağmura doyurmaya lanet olsun, acıkınca yaşlanıyorum hayatın dışından yazan şairler neredesiniz eskimiş eylüllerden kaç öksürük üretirsiniz merak ediyorum kederi lekeleyen ağlak kopyacılar sizi mevsim salatası ister misiniz ellerimle kapatıyorum ağzımdaki karanlık tünelleri küfürlerimi duysalar döverler beni kıs kıs gülüyorum,,, güldüğümde daha çok yaşlanıyorum lanet olsun hey baş dönmelerimin ıslığı , korkmayalım biliyorum ruhumdan taşanlar en günahsız küsleşmesin ömrüm ince bir sızı alnımın susuzluğunda kalsın lanet olsun, hoşlanmıyorum yaşlanmaktan günün geri kalan kısmında sessiz yürüyorum fikrim hiçliğe tosladıkça, kırışmış yüreğim düzensiz atıyor cevapsız soruların hıçkırığı, gırtlağıma yapışan dualara karışıyor hatırlanan ihanetler yüzümde yeni çizgiler doğuruyor rendelenmiş vicdanı düşündükçe omuzlarım taşıyamıyor gövdemi lanet olsun anlatamıyor muyum , hoşlanmıyorum yaşlanmaktan bölünmüş ne kadar uykum varsa benimle beraber sokaklarda ben yürüdükçe gevşiyor isyan içimdeki yaraları şimdi hangi yağmur yamalar sonra yollar, yolların ötesinde uykusuzluğum kendimle karşılaşmak korkuttu ömrümü düşlerim de konuşmuyor hayat bilgisi anlarımda gebereceğim iç sıkıntısından halüsinasyonlarım seni uzatsın haydi sana gidelim ölene kadar göğsünde oyalanayım anla işte, hoşlanmıyorum yaşlanmaktan... |
şairin her kuşa bir şairin ismini verdiği tılsımında.
merak ediyorum,bilge bir şair Pepug kuşuna hangi
şairin ismini düşürür.'anla işte' söylemezsen
'gebereceğim iç sıkıntımdan'..
Çingene kadın!!sen şiirin olmazsa olmaz kadınısın..sevgilerimle.