Dümdüz
Bundan böyle söyleyemediklerimi dümdüz yazıyorum
Gecelerim sabaha kadar açık Yalnızlığımın önünü ilikliyorum. Bir düş kuruyorum uçan kuşların konduğu penceremden Bir dua tutturuyorum kuşun ayağına Gökyüzüne ulaştırsın, meleklere okutsun diye Söyleyemediklerimi dümdüz geçeceğim bundan böyle Yazılmış gibi Yazılmayacak gibi Atlayacağım kuramadığım cümlelerin üzerinden Etrafıma sızmadan kelimelerim Dümdüz yaşayacağım Bir çizgi çizeceğim çevreme ekvator gibi Yaklaştırmayacağım kimseyi kendime Yaklaşırlarsa kelimelerimden esir alırlar beni Bir ömür hapse tıkarlar Askerlerin yaptığı geçiş gibi olacak gitmelerim Sağıma soluma bakmadan dümdüz gideceğim En önde minik bir kız çocuğu elinde bayrak Yürüyen büyük askerlere özeneceğim Gideceğim. Elimde bayrak yerine bavul Dümdüz bir çizgiden geçerken gideceğim Etrafıma sızmadan Karışmadan Akmadan başka denizlere bulanmadan Her bulaştığımda biraz daha kirlenir limanlarım bilirim Kimse göremeyecek beni bundan böyle Ancak bayramlarda çıkarım ortaya Her gece hortlayan hayallerimi de doldurdum valizime Düzleştirdim saçlarımı hayallerimle birlikte Uygun adım bundan böyle her yol Duraklamak yok Rahatlamak da yok, nefesi tutup yürümek Hep yürümek var İleri marş her adımım bundan böyle Yazamadıklarımın üzerini çizip de geçeceğim Dümdüz bir yol yürümeyi düşlediğim Kendime yeni, başka bir ben gerek Her terk ediş tekrar etmemeli nöbeti Her gidiş aynı olmamalı İmgesi kırık şiirlerime Başka bir şair gerek Ve bu dünyaya hiç ölmeyen peygamberler gerek Dirilmeyen umutlar varken her yolun sonunda Doğmayan umutların sancısıyla kıvranıyorum Kafiye istemez bu saatten sonra şiire Dümdüz anlatmak isterim yokluğunu Alengirli bir nöbet her gece Sabaha kadar dillenir yokluğunun masalı Dümdüz anlatıyorum işte bu yokluğu ve yolculuğu Dümdüz gidiyorum bu yoldan; ait olmadığım zamanlara Yolda rastladığım hayat oyun parkı Ben o parkın içindeki battaniyesiz misafir Hiç çocuk olamayacağım bir parkta Her çocuk akşam olunca eve gider çünkü Parkın nöbeti Gece yokluğunun kabusu Dümdüz zaman her gece Şiirler kafiyesiz gece Yirmi Bir Kasım İki Bin On İki 15 20 Nevin Akbulut |