Adı Konulmamış
Adı sonradan konulan
Yanlış aşkların yolunda ilerliyorduk Zaman denilen kavram yetersizdi Birbirimizi kaybedeli zaman hükmünü yitirmiştik Hatırlamıyorduk kaybolduktan sonrası Çok mu olmuştu Fazla olmamış mıydı?... Zamanı sonradan hesaplanılan Yanlış yollarda bulmuştuk birbirimizi Tam da kendimizi kaybetmişken Burası mı yanlıştı? Biz doğruyduk da… Zaman doğru olsa Mekan yanlış olacaktı Bu işte hep bir yanlışlık vardı Adı konulmamış Bizim olmayan kelimeleri sahiplenişimiz bu yüzdendi Kelimelerimizin yetmeyişi Cümleler tozuyla toprağıyla dilimizdeydi işte Birbirimize değmeden Cümlelerimizden birleşmiştik Yuvarlanmıştık Sonra toza bulanmıştı şiirler Rafa kalkmak üzere Yine erken olmuştu akşam Şiir yine erken bitmişti Bir durakta durmak üzere Bir nefeslik duraklama yetecekken Erkenden gelmişti son nokta Yakalayamamıştık Virgülün arkasından gelecek kelimeleri Kelimeler parmak aralarımızdan süzülüyordu Dilimize ne kadar mani olabilirdik Olabilseydik eğer Bu şiir çok manidar olurdu Zamansız ifadeler yerleşmişti yüzümüze Adı henüz konulmamış gamzelerimizin üzerine Sere serpe oturmuştu gülümsemeler Ani bir kararla Birbirine tesadüf edemeyen Münasebetsiz ama bir kadar da ürkek gözlerimiz Birbirini takip eden Adı henüz konuşmamış kovalamaca Bakışmaktan beş dakika önce Adı konulmamış aşklar yaşarız Büyük şehirlerde Aşkların büyüklüğü gibidir şehrin büyüklüğü Adı konulmuş ayrılıklar yaşarız Uzaklarda Uzaktan uzağa biter aşklar Ayrı şehirlerde Adı konulmamış çocuklar ölür uzaklarda Adı tesadüfen öğrenilmiş çocukların yokluğuna ağlarız Adı henüz konulmamış çocuklar büyütürüz içimizde Oradan oraya koştururlar Kavga ederler bazen içimizdeki çocukla Yer değiştiririz içimizle Adı konulmadan önce İri kıyım yalnızlıklar büyüttük ayrılıktan sonra “Yeter mi?” dedik Yetti, yetirdik Karanlığı delercesine Şeffaf suda yolumuzu kaybettik Adı konulmamış yalnızlıklarımızda Yağmur şimdi burası Islanmak için çok sebep Bütün kediler ıslak Titrek bütün dualar Lambanın alevi yakmaya yeter bir evi Bütün kediler ıslak Bu yüzden üşüyorum lambanın alevi titrerken Kedilerin titrediği yerden başlıyorum üşümeye Lambalar yanarken titrer Kediler üşürken Ben hep titrerim Dilimdeki dualardan Kabul olmadan önce Dualar kabul olmadan önce başlarım etmeye Gökyüzüne zamanında ulaşsın bu defa diye Kediler üşürken ıslanmaya yeter bu yağmur Ve şu lamba Gaz lambası Eskileri hatırlattıkça bu evi yakmaya yeter Adı konulmamış bir sızı başlar saç diplerimizden Tırnak uçlarımıza kadar En sivri yerlerimizde kan birikir Adı konulmamış acıları yaşamayı bekleriz Yaşarken adını koyarız Gitmek mi bu? Ölmek mi? Yaşamak mı? Gitmek ölümle yaşamanın arasında Kalmak Adı konulmamış bir şiir bu Hikayesi henüz tamamlanmış Kalemin ucu koyu kırmızı Yazılanlardan bulaşan - Şiirin sonunda ölmek mi var? On Üç Kasım İki Bin On İki 18 30 Nevin Akbulut |
Kelimelerin yetemeyeceği sevgilerin yarım kalmışlığı hep toprak kokuluydu oysa.Bu yüzden bir yol kenarındaki bir durakta dalıp derinlerindeki geçmişe,adı bilinmez bir yere yolculuk başlatacaktı şimdi gözlerimizde.Kırmızı bir otobüsün dar koridoruna sığınacaktım, yüzünü hiç görmediğim kalabalığın içinde yalnızlığımı cam kenarına dayayacaktım.
Adını bilmediğim bir şehiri kendi çocukluğuma bahçe yapıp,izleyecektim uzaktan uzağa.Ve dışarıda üşümeye başlamış havaya inat sımsıcak uzanacaktım belkide bir kaldırımda seksek oynayan çocukluğuma.Ve tüm saatleri mevsimlere inat durduracaktım.
Tenhalıklar çoğaldığı vakit binmeye karar verdiğimde bir sağnak önce kirpiklerime sonrasında caddelere yağmaya başladı.Buğulu gözlerimin önünden geçerken uzun kırmızı otobüsler.Sığınmacı ıslak kedilerle bir olup yürümeye karar verdim.
Dar sokakların arnavut kaldırımlı dik yokuşlarına vardığımda yorgunluğumla üşüdüm, titrerken dizlerim.Bir merdiven altına sığınmış olan kedilere dokundu ruhum,umursamadan izlerken dışarıdaki yağmurları, bir pencere kenarından titreyen gaz alevlerinin perdeye vuran gölgelerini fark ettim.
Adı bilinmez bir yerin ortasındaki duygularla, araflardaki bir boşlukta birden bire üşüdüm.Adını hiç bilmediğim bir şiir dudaklarımın uçunda ıslanırken hiç düşünmeden fısıldadım ıslak sokakların dar duvarlarına.Islanmış şarkıların melodileri kulaklarımda yankılanırken henüz ne yazacağıma karar verememiştim.İçimde çalkalanırken yağmurlu bir yalnızlık......
DEDİM... OKYANUSLARIN DUYGULARINDAKİ DAMLASINDAKİ ŞAİRE....
KUTLADIM GÖNÜLDEN YİNE BENİM ÇENEMİ DÜŞÜRDÜ SENİN BU GÜZEL DİZELERİN....