’Yakanızdaki gül solmuş’ efendim Islak ve çiçekli bir gömlek üzerinizde O kadar da heyecan yapmayım dedim, ama nafile Nasıl da terlemişsiniz Nasıl da ıslaksınız İsterim elbette sarılmak şimdi size Islak ıslak sarıp, kokunuzu çekmek burnuma sonbahar gülleri misali
Gün bitiyor karşı yakada Karanlıklar hep peşimde sivil gardiyan Ne zaman bir polis arabası geçse, gözlerimi çeviririm bir başka yöne Ay’ın nazlı dolanması da aynı işte Bir vakit teveccüh edesim var şu resme Efendim Hanımefendi Siz terledikçe daha mı güzel kokuyorsunuz?
Uzun olmuyor Uzasa diyorum Uzamıyor hiçbir yaz Tamir etmeyi severim, şuracığınız da bir aşk yarası var Sürsem dudaklarımı Bilmem ne kadar sürer gözlerimin bir daha gözlerinize doğuşu Kafi gelir mi aşk?
Yakanızdaki gül solmuş efendim Gittikçe gömülüyorum yumuşacık teninize Hangi makas kesebilir şimdi beni sizden? Siz, siz de memnunsunuz sanırım bu halden Fakat yürümeliyiz birazdan Gecikebiliriz o son otobüse
Dolu dolu ağlamaktır her imtiyazlı aşk Efendim Hanımefendi Çok uzaktan gelmişsiniz, yorgunsunuz, belli Sırılsıklam kaç sarılmalık vaktimiz var şimdi?
Saçlarınız da ipek sarması Ben de pek iyi sayılmazdım, sizinle mutluyum ancak Şimdi kaç öpücük ile kapanır yaranız Yolcular ilgisiz, boş veriniz karanlıkları Başka bir korku olmamalı aramızda Saçlarınızı bölüp bölüp ellerimle, öpsem her telini Mutlu olur musunuz gözlerimdeki yağmurla?
Ah Efendim Hanımefendi Ne çok yaranız varmış sizinde Vaktimiz kısa Yine de deneyelim biz Olur değil mi?
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
çok güzeldi,
gönülden kutluyorum,
selâm ve saygılar..
glenay tarafından 10/19/2012 11:21:19 AM zamanında düzenlenmiştir.