Zordu anlatmak ebabillerin düşlerini, fillere,Kan lekesi sürüldü mevsimlere, Durup dururken düşman olmadık Eylüllere. Üniformasız bir gün istedik, Uykusu kaçmış göklere Ben bir körebe idim, Güneş aradım Kentlerde, Teneşir tahtasına çıktı yolum, Başladı sorgum. Ceketimin cebinde Sırılsıklamdı ayazlar Bütün çiçeklere yağmur giydirmiştim Cesedi gül kokan Ölüler diyarından. Hani bir ilkbahar sabahı çıkmıştık Mahpus damından, Gündelik uğraşlarımıza Bir tur dağı katmak istemiştik zamandan Kent eşkıya pusularında Tutsaktı sevinçlerimize, Zordu anlatmak ebabillerin düşlerini, fillere, Beşiktaş’tan Üsküdar’a el salladıkça İçimizde eksilen sabahlar. Bir martının efkârını paylaştıkça, Denizden, çöpten dalgalar, Pazarlıksız şiirler dökülür İri aşkların memelerinden. Yarım kalır intihar provaları, Güz lekesi düşünce akşamlardan. Ateş suya dolanır, Kibrit yakmaz barutu, Âdem saati uçurum, Sükût yelken açar ruhuma, Ruhum gökte kahraman, Devlerin gülüşü kambur, Menzil üstüme düşen zembil, Ceset dolu cüret. Adını nasıl söylesem ölü atlar doğuran nehir, Mansur korkusu düşmüş aşklara tehir, Su korkularından uyanınca makbul, Kan lekesi sürülmüş mevsimlere Durup dururken düşman olmadık eylüllere. |