seneler; sene olabildikçe binebiliyor senelere ve şimdi
dönüştürülebilen en basit dildir gülmek
bir insan toprağa dikemese de güller
yüzüne ekebilmeli


önce sen de gül
gülmek sana çok yarıyor
yeminle, Volvo çarpsın bana
elbette, ayrıca yakışıyor


de ki, güzele ne yakışmaz
bence ağlamak da uygun, ama mittel
sıkışmalı diliyle kederine
ağlayınca mesela tüm cinler kırılmalı
hüznün birkaç saate mümkünse namazı kılınmalı
ki bir daha, abdest almalı
içmiyorum yaşlarını akar akmaz
acıklı doya doya ağlamalı


kolay olandır öldürmek
aslında zor olsa da her ilk yaşanan şey gibi
sonra sigara içer her film kahramanı
reel olalım bilahire
alnını koymadan kılınan bir namazın farz-ı muhalı
şans vermektir ellerini uzatıp
Meryem edalı, Havva kızı olalı


sonrası
acıklı
kolalı dudak hırpanışları


bir şarkı arası
inip her türlü vasıtadan
kim neye, ne kime binmiş pek de düşünmeden
traumermutter kıvamlı
yüzünde kaç gül’ücük çıkmış,
onu saymalı


o kadar boş şeyi saymışız ki, hayat denen memat da
sanırım öldürülmüş Tanrı dahi bunu duyunca
gülümsetir meleklerini