HavşÖyle öldürüyordum ki gözlerimi her anına bir şiir düşüyor ışıklı alaylı ve gülünç kandiller yanıp sönüyor burgaçlanıyor gök kuruyor deniz kuruluyor sessiz kadın buluşmaları iki sözcük arasına devşiriliyor akşam üzerleri eve dönerken yakası gömleği sökük babalar ve oğulları Bu cumartesi ne yapacaksın bizim mahallede çöpler kediler ve zakkum çiçeklerinden geçip kalenin yıkık duvarlarında dişil taşlar yığılı eril olanlarında kumsal bir derinlik Diyarbakır eskiden beri bizim oralı avlularda tüneyen hiçbir kuşa yemlik değilim ne yazık Öyle yaşatıyorum ki gözlerimi çarşılarından geçip köhne hanlarında soluklandığım el basımı kitaplarını tek, tek okşayıp küf kokulu bir mahzenin eğilip su içmiyorum taş tabanlı kilisede orucum Mum yakıp yeniden, yeniden söndürsün rüzgarımda bir kız usul, usul Dicle’nin koynuna salıyorken perçemini gün varıyor gecesine artık beklenmeyenin Hiçbir kulacında iz değilim ne yazık Havş: Kapalı avlu içe dönük hayat- |
Yüreğine emeğine sağlık
Tebrikler
Selam Saygı Sevgi Sabır ve Dua ile
A.E.O