Pembecik
ben böyle kırmızı solurken uzaklığını
böyle kırmızı sen içimde şırıl şırıl beyaz gölgesi bulutların gözlerimde bakışlarını bıraktığın bak sen istediğince şiir şimdi parmaklarımda ellerimde yüzümde kalemimde defterimde... uzakların kızı kızıl uzak özlemli ben/ sen ancak bakışlarınla benim yastığımın altına sakladığım bakışlarınla ancak benimsin ben hasrete tanıdık çehre sana uzak bakışlı yabancı bir sır bu endamı tam mükemmel sadece aramızda sonsuzluk bu sır paylaşmak sırrı sevmek sevişmek duraklarını tüm ömürlerin tanıyamamak bu sevmek tüm sevmeyi o bizim yarım bütünlüğümüz bu tanımamaklığımız korkma ben özledikçe kara kapkara bir uzaklığa düşkün sen sevildikçe pembe uzayıp giden yedi iklim tekmil tüm kuşak gökkuşağı yalanlı bir çocukluk özlemi kalbimi tutamazdın hala nehir değil sen akan bu bitmez kalbimi bu siyahi istek bu sancılı hınca hınç kalbimi tutamazdın pembecik parmakların sana küs bana ihanetli dünyaya tanıdık bak şu kuş şu serçe şu yol şu aşk şu sevgi bak şu ahmaklığı yağmurlarımızın öpücüklerim gibi bakışlarına şu yağmur ancak bakışlarını öpmekliğim bak bu şiir bizim şiirimiz pembecik kara kapkara yıkımların içinde solan ne olursa açan sen oluyorsun pembe mi sevda pembecik sana uğrayan yollar ben olmasam ben sana uğramışlığın yolları ben adımladığın sevecek ne varsa sana rastlayan bir yabancı bakış ben olmasam ben rastlanmışlığın yabancısı sana bakışlı bu yüz sen olduğunca benim rengim bu şarkı uzak bu sen misin bu sonbahar niçin pembe kuşlar neden neden neden kalbimde pembe birer leke kırk kanatlı hançer gibi yapraklar kızıl mı sarı mı değil mi bu ağaçlardan güneş sarı sana özlem açmışlı bu çocuk pembecik pembe yanaklı sevda tomurcuğu pembecik biz ki tüm sevdalara arkadaş birbirimize yabancı ama pembecik kağan işçen |