Zümrüt Yeşili -İkra (1)
Zümrüt Yeşili -İkra (1)
Zaman aşımına uğrayıp el değiştirmiş gibisi Beni uykusuzlukla yoğurduğun gözlerinmiş gibi sil Yazıp çizdiğim yakıp yıktığım Dönüp, ’’ardıma baktığım’’ tıpkı geçmişte ki gibisin Yolumdayım, kolum hariç her şeyimi kolla Kol kola adımlayıp hıfz ettiğimiz yollar Kalemi zümrüt yeşili mürekkebe doladım Tükenir elbet, ölüm celbet nazarımı solla Tükenir, kalem dahil ölüm dahi tükenir Yemin olsun göz yaşına tüm cihanı bükerim Sulhu benimsedim, elif misali amma Gazam mübarekse o an yazın biter güz erir Bununla birlikte telaş alır tabibi Tabib neylesin yokken maşuğunun habibi Habibim! marhemet et vardır bir oluru Olur dünyan derya misal ne çıkarsa nasibin. Kulaçladım, her fiiliyatta derinlere Basınç arttıkça sinir uçlarımda gerilmeler Yumruklarımda iki zifir birikir Biri gaflet biri kin, başaramazsın yerinmeden. Der ki sinirlenme bir kapanır bir açılır Anahtarımla birlikte sömürdün bakış açımı Yuttun piyangomu midende yüzdür amma Alırım geri tahmin et derisini yüzdüm kaçının Hayır, asla cani değilim Neden içini dökerken şair aşka değinir Sahi yok mudur bunun başka yolu, misal Değil midir kin kusmak içini dökmek değimi? Biliyorum, tanıyamıyorsun aşkını Merhaba yeni bi ben en az senin kadar şaşkınım Doğru taşkınım bu saat çatacak yer arıyorum Birazda detaycı bak kırk yarar yararsız şaş kılı Üzgünüm, bu iğrençliği sindiremem Dileğim omzundan dünya yükü bir ömür indireme Öyle hayret edercesine bakma, sende farkındasın Hatırlıyorum izlediğin yol ’’çöktüğü an bindir hemen’’ Oldu farz et. Çakaldan ne farkın kaldı? Elinde üç kuruş sabi hakkı inan donup kaldım Bu sen değilsin ! demek gelmiyor içimden Gamzene gebe her gülüşümü kürtaj ile aldım Dedim ya gelmiyorsun içimden İçim dünden kalma her gün farklı biçimde Eşsiz ziynetin envaına sahibim Bir sen yoksun sahip velhasıl bi hiçim ben "Esselatu hayrun minen nevm" // Zümrüt Yeşili -İkra (1) - NÂRDANADAM. |