Hû ' lara karışan Amin'im - İkrâ ( 4 )
Hû ’ lara karışan Amin’im - İkrâ ( 4 )
hoş göründü gözüme benimsedim yalancılığı vebalim ile doğru orantılı mekanlara yabancılığım yakalarıma ilişen iki günahkâr aza rutubete beddualar ile anar bir yavan cıvığı doğru yola yönelemeyen kemiksiz dilim vurulsun prangalara inletilsin inim inim haksa eğer başına buyruk kuşun başına yaş hakkımdır başıma envai belanın onu yüzü bini okşa yanaklarımı şefkat tokatlarınla ecel düzlüklerinde şeffaf tok atlarım var ıslığım yoldaş olur rüzgarın oğullarına bu sen hariç dilime pelesenk aşk kıraatlarımdan yollarının tozuna meftun ayaklarım bu tür virajlarda viran ettin hayatları süre zarfı muallak mesafeler kat ettim gördüm ki; tabanlarıma gebe hasretler bayatlamış cinnet evresindeyim beşinci günüm bıçaklar ile öpüşen tenimin teşhirci gülü sana bulandı kaldırımlar her yer her yerde düne gebe bulutların yağmur teshirinde külüm. aydı gece, ışığıyla ayan bir aydı baygın yolunu gözleyenler yaklaşık bir aydır. nedendir bu gecikme, neredesin îyâlim sekteye uğramış gibi, gözüm bir değil pir aydın ! ben aksine göstermiş olduğun dirayetin aleyhime çalışır bilakis gecikti hidayetim ses tellerime ilişen havanın burukluğu der ki ver onu hıfzımdadır bir değil bin ayetin bahar dedim, gelir elbet sen ektim saksılara köklerini buğuladım yahu benim, bak sınama! arı kaldım bu ana dek salt yaşadık duyguları gerek ölürcesine gerek aksırarak tıksırarak merhametten uzak aldığınız cepheler duygusuzluğun uğursuzluğu çevre çepeme ağırlığın miktarınca kaldırdığım yüküm var rahatlığımın başını kesen sokak başı çeteler kalemi bileyleyen bir kêrê cetveli fışkıran acılar süsü mağrur çehrenin darmadağın bronşlarımda bir harman ağı bozulan denge sonrasında yerle çehre bir sırra kademi yeksan eden kahkahalar gülüşler kan baskınıma isabetin gaybi lakin gümüşten otuz iki soydaşı olsa keşke yoldaşım kıskançlık damarlarımda çatlayan bir gümüş tel. nazarımda silüetin kan kırmızısı hazlarımdan faydalanan şam hırsızısın sökülmüş tırnaklarına emri; durma tırmala. keskin bir sirke zatı şan hırsı, sızım. Nârdanadam. |