Avuç dolusu Kustum - Havf ve Reca (5)
Avuç dolusu Kustum - Havf ve Reca (5)
inişli çıkışlı, uzun bir soluktu yüz kaslarımın feryatlarına inat somurttum ilahir seğirmeye başladı gözüm, sözüm özüme dönüp çözüp gözü sevip sövdüm. soyuttun. keskinsin, büzülüp kararsan da, sararsan da fesh ismim namımdan bundan öte yarar sanmam dağdalı zamanların sükûnu, ölü deniz bölüp genzimizden hoş kokunu dalgaları yarar sandal. azımsa, azığım damağına yersiz yerli yetmem gözünün doymadığı diyarlarda doyurdum kaçını kursağımda yer edindin sökmem, gayri belli etme seveyim gözünü beni el gören gözünde ki açının ağla diyorlar.. ağlarsam ıslanırım ya sönersem ? veyahut gün gelip devran dönerse daha da fazla istiyorum seni kölesiyim hırslarımın bitirdiğin bir kitabım beni tüm dünyaya önersen? Ya Sönersem ? mananın kurak toprakları bizimdir içki şeyhin çatlamış dudaklarıma nemden öte hiç bi şeysin kimine öz, sönene köz, parmaklarına sözdür sözüm ancak nazarımda nazarını celbetmiyorsa hiç bir şeydir ne bana rastlar gölgen ne benimdir ölün dirin acından, kahrından öl küllerinden tekrar diril yaşanmışlıklar tek kalemde, yansın tüm gövden görme başkasını duygularına pislesin itin biri sonra ben ne yaptım de, beynin karıncalansın alfabem dar vakit -di li geçmiş, zaman sır. zülfüm şah damarına hiç durmadan bilendi ne ona layıksın ne bana, hindi geçmiş zamansın şakağında birikeyim dudağını öpsün mermilerim gözümden düş canın yansın söyle yahu yer mi yerin? söverdim atanın erkekliğine her tohumuna amma vebalime dahi değmezsin bozmayacağım terbiyemi. ayaklarımdan kayar toprak, sen beni ittin aramız da her ne varsa can, bir anda bitti. hayallerimde idin karanfilimi sulardın amma geçti o da, mevsimler gibi silip yitip gittin. Ya Hay ! ile desem, yarsam toprağı ne yatağında havzan, ne gırlağına otlağım tutup ensenden seni soku versem içeri giriftar ol kedere, şimdi sıkıyorsa yont bağı. Ölümsün, yaşamayı zerre miskâl haketmeyen nefsim körüklenirde dil lâl olmuş laf etmeye gayri ummanlar benim hurilerce dolu vaktim doldur yelkenlerimi tam yol ileri gaf etme yel. //Nârdanadam. |