Kanamalara
kanamalara alışık üzerinde durduğun rüya
eski yıkanma günlerinin kokusuyla giderken annen sıcak akdeniz öğlenleri arkadaşsız tozlu palmiyeler takılır gözlerine esamisi okunmaz içten serin dokunuşların yalnızlık yine şehre aldanır parklar de gizleyemez ölüm korkunu... biraz ufka dalış az az terk etme fikri yoksulluğundan utanan çocuğa benzer aşksızlık yeniyetme düşüncesizliklerle kınanır ömür çarçabuk yiten zamanla sımsıkı bir sokaksızlıkta mevsim geçişlerine bağlanır umutlar ve artık göğe balon bırakan çocuklar uyanmazlar kirlenmemiş uykulardan... kirli bir deniz acır sancının yorgunluğunda kış çiçekleri çürüyünce aradığın kıyının nazsız ağlayışın dönüşsüz göçlere heveslenir oda karanlığından öte ağırlıklarla anılır akla yer eden ıtırlı bahçeyi paylaşmak tutkusu akşam sıkıntıların ışıklı pencerelere bakamaz olur anıların çağıldar bir yerlerde bulamazsın... kağan işçen... |