...vurulduğum yerdenhadi! gömün beni kimsesiz geceler boyu sevinçlerle bezediğim bu koca dağın sen olmuş sarp yamacına... gözlerimden düşsün bir damla hüzün sur vakti gayya çukuruna... bu dağ bu kasabaya her geldiğimde kollarını açıp bana koşan o mağrur dağ değil... matem urbaları giymiş göğsünü dövüyor hırçın dalgalı kara derili deniz o başı dik mağrur koca dağ bu değil... arnavut kaldırımları çıkmaz dar sokkakları eylül kokar sokak lambaları kör bakar... vakitsiz ölüm bu ölüyorum vurulduğum yerden kanıyorum oluk oluk sen akıyorum... bu kıyı kenti sen kokar gözlerimin saçağından yüzüme yorgun hüzünler bulaşır da göksuya sen kokar... sensizlik gömüyorum şimdi boyun bükmüş gelincik kıyamında koca dağın eteklerine... her yıldıza bir gülüş iliştirip taç yapmıştım zirvesine avuçlarımda titreyen ağız dolusu yakarışlarla sen dilemiştim izbelerinde... sessiz bir çığlık olup düşüyor kırıyor sevinçler resmettiğim kelebeğin kanadını... rüzgarlara salıyorum içimdeki sessizliği kahır yüklü rüzgarların sen yamacında ölüyorum şimdi ben... Hasan ODABAŞI |