Kuşlara ve Eylül Gözlerinesanki kilise çanları yankılanıyor yüreğimin duvarlarında parmaklıklardan sızıyor zifiri karanlıklar ne kadar mum yaksam da gecenin dibine nafile anne biliyor musun kuşları öldürüyor kansızlar bu memlekette süzülmesinler diye gökyüzünde demir kapı kapanıyor üstüme soğuk mu soğuk paslı mı paslı ah anne üstelik yaklaşan eylülde dayanmış boğazıma yutamayacağım kadar devasa acı lokma.. küçükken uyuyayım diye söylediğin ninniler şimdilerde ağıt oluyor kulaklarımda anne söyle onlara kuşları öldürmesinler güneş doğar elbet leylaklar uyanıverir gölgemizde ayrılıklar elini eteğini çeker bizden pası silinir soğuk demir kapının ben ölünce O’nun eylül gözlerinde.. |
bir şeyler değişmeli artık, acılara alışılmamalı
sevgi ve saygıyla