(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
EFSANE AŞKLAR şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
EFSANE AŞKLAR şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Ümitsiz aşıklar; Mecnun’la Leylâ Nazara geldiler, koptu vaveylâ Çöllerde dost oldu, Güneşle Ayla Gerçeği bulduran sevda değil mi?
Şirin’e giden yol zorluydu heyhat! Aşkı için oldu dağlara serhat Tarihte yazılı; kahraman Ferhat Dağları deldiren sevda değil mi?
Cennet’te buluştu Kerem’le Aslı Çalınır her yerde hüzzamın faslı Anlatan, dinleyen yürekler yaslı Ateşe saldıran sevda değil mi
Şahane münevi güller gibi açılan harika şiirinizi tebrik eder . Ramazan Bayramınız Mübarek olsun dileklerimle ALLAH a emanet olun Selam ve dualarımla Osman AKSOY
Bizim aşıklara şahane bir resmi geçit yaptırmışsın...Arkadaşın da dediği gibi ben de Asuman ve Zeycan isimlerini ilk kez duyuyorum. Ama işin ilginci Hürrem-Kanuni dışındakiler hep masal..Oysa Yavus z Sultan Selim var.
Şirler pençe-i kahrımdan olurken lerzan Beni bir gözleri ahuya zebun eyledi felek . Diyen
Tekrar kutlarım..Çok çok zevk alarak okudum şiiri. Yalnız..Affınıza sığınarak İlk kıtaya bir daha göz atmanızı tavsiye edeceğim. Leyla, vaveyla ve hülyayla kelimeleri sizce de kafiyeli mi? Hülyayla sanki bozuyor gibi?
Çok Çok Teşekkürler...Hikayenin ilkokul 3. sınıfı okuduğum Erzincan'da geçiyor olması da işin ayrı bir güzelliği oldu..Sağ olasın var olasın...İftarda bol bol limonlu çay iç artık.
Erzincan`da Kaleli Bey`le kethüdası Derviş Ahmed`in çocukları olmaz. Bey`in bu durumdan yakınması üzerine kethüda, “Çıkıp dolaşalım belki ağzı dualı bir dervişe rastlarız, derdimize çare bulur”der. Birlikte yola düşerler. Yaylada rastladıkları bir dervişe içlerini açarlar Derviş onlara birer elma verir. Elmanın yarısını kendilerinin yemesini, yarısını da karılarına yedirmelerini söyler. "Kimin kızı olursa, öbürünün oğluna versin" diyerek ortadan kaybolur.
İkisi de denileni yapar. Beyin bir kızı, kethüdanın bir oğlu olur. Çocuklar birlikte büyüyerek, okul çağına erişir. İkisinin de henuz adı konmamıştır. Bir gün Bey`le kethüdanın yaylada rastladıkları derviş gelerek oğlana Asuman, kıza Zeycan adını verir.
Bir rastlantı sonucu annesinden, Asuman`ın kardeşi değil nişanlısı olduğunu öğrenen Zeycan ona yakınlık duymaya başlar. Asuman`da Zeycan`ı sevmektedir. Onların bu tutkularını bilen bir kadın, durumu beye bildirir. Bey öfkelenerek kethüdayı ve oğlunu konaktan kovar.
Asuman babasını göndererek Zeycan`ı istetir. Bey önce kabul eder ancak karısı razı olmaz. Bunun üzerine olumsuz yanıt verirler. Bir gece iki genç düşlerinde ak sakallı bir derviş görür onun elinden "Aşık Badesi" içerler. Her ikisi de şiir söylemeye başlar. Bu düş üzerine duygularını birbirlerine şöyle anlatırlar.
Asuman: İstemem tabibi peymane buldum Çaresiz dertlere düştüm ne dersin? Hakkın himmetiyle ummane daldım Bahar seli gibi çoştum ne dersin?
Zeycan: Dün gece seyrimde oldum divane Varlığım kırkların yoludur yolu Eli bağlı durdum Ande "divan"ına Sundular bir kadeh doludur dolu
küçükken dedem bize kitap getirir ve okuturdu. Leyla ile Mecnunu, Tahir ile Zühre'yi, Ferhat ile Şirin'i, Kerem ile Aslı'yı oradan öğrenmiştim. Derviş ve Asuman'ı hiç duymadım varsa bir hikayesi paylaşır mısınız Mehmet kardeşim, bu arada güzeldi şiir.
Erzincan`da Kaleli Bey`le kethüdası Derviş Ahmed`in çocukları olmaz. Bey`in bu durumdan yakınması üzerine kethüda, “Çıkıp dolaşalım belki ağzı dualı bir dervişe rastlarız, derdimize çare bulur”der. Birlikte yola düşerler. Yaylada rastladıkları bir dervişe içlerini açarlar Derviş onlara birer elma verir. Elmanın yarısını kendilerinin yemesini, yarısını da karılarına yedirmelerini söyler. "Kimin kızı olursa, öbürünün oğluna versin" diyerek ortadan kaybolur.
İkisi de denileni yapar. Beyin bir kızı, kethüdanın bir oğlu olur. Çocuklar birlikte büyüyerek, okul çağına erişir. İkisinin de henuz adı konmamıştır. Bir gün Bey`le kethüdanın yaylada rastladıkları derviş gelerek oğlana Asuman, kıza Zeycan adını verir.
Bir rastlantı sonucu annesinden, Asuman`ın kardeşi değil nişanlısı olduğunu öğrenen Zeycan ona yakınlık duymaya başlar. Asuman`da Zeycan`ı sevmektedir. Onların bu tutkularını bilen bir kadın, durumu beye bildirir. Bey öfkelenerek kethüdayı ve oğlunu konaktan kovar.
Asuman babasını göndererek Zeycan`ı istetir. Bey önce kabul eder ancak karısı razı olmaz. Bunun üzerine olumsuz yanıt verirler. Bir gece iki genç düşlerinde ak sakallı bir derviş görür onun elinden "Aşık Badesi" içerler. Her ikisi de şiir söylemeye başlar. Bu düş üzerine duygularını birbirlerine şöyle anlatırlar.
Asuman: İstemem tabibi peymane buldum Çaresiz dertlere düştüm ne dersin? Hakkın himmetiyle ummane daldım Bahar seli gibi çoştum ne dersin?
Zeycan: Dün gece seyrimde oldum divane Varlığım kırkların yoludur yolu Eli bağlı durdum Ande "divan"ına Sundular bir kadeh doludur dolu
Gönül deryasında yüzen dervişan Dolaşır, alnında ilahi nişan Düşüp de yollara hali perişan Mevlâ’yı bildiren sevda değil mi? Şiirlerin Ziyası yazarsa böyle yazar işte şiiri çok güzeldi dizeler kutlarım can dost. İyi bayramlar...
Eski aşkları birde o yaşayanların dilinden duysaydık kim bilir neler anlatırlardı. Şimdiki zamanda aşk kalmadı. Şimdi aşk şan şöhret para. Neyse fazla konuşmayayım. Güzel bir şiirdi gönlüne sağlık abi. Saygılar
"Ya Rab belâ-yı aşk ile kıl âşinâ beni Bir dem belâ-yı aşktan etme cüdâ beni."
Ümitsiz aşıklar; Mecnun’la Leylâ Nazara geldiler, koptu vaveylâ Çöllerde dost oldu türlü hülyayla Gerçeği bulduran sevda değil mi? cok güzel misalar degerli kalemi kutladim selamlarimla
Kafiyeler ayaklar konu ve tabi ki özenle seçilmiş kelimelerin dize dize işlenmesi harikaydı. Şiirlerinizi bir başka beğenir oldum.GÖNÜL DOLUSU TEBRİKLER
Ümitsiz aşıklar; Mecnun’la Leylâ Nazara geldiler, koptu vaveylâ Çöllerde dost oldu türlü hülyayla Gerçeği bulduran sevda değil mi?
Şirin’e giden yol zorluydu heyhat! Aşkı için oldu dağlara serhat Tarihte yazılı; kahraman Ferhat Dağları deldiren sevda değil mi?
Cennet’te buluştu Kerem’le Aslı Çalınır her yerde hüzzamın faslı Anlatan, dinleyen yürekler yaslı Ateşe saldıran sevda değil mi?
Fesat bir kölenin kurbanı Tahir Zühre de nasibi almıştı zahir Mezarında güller bitiren mahir Köleyi solduran sevda değil mi?
Aynı aileden Arzu’yla Kamber Birisi misk kokar, birisi amber Yetişti imdada Hızır Peygamber Gökleri dolduran sevda değil mi?
Yaralı yüreği aşık Asuman Derviş bâde ile yapar pansuman Zeycan, karşılıklı söyler masuman Yüzleri güldüren sevda değil mi?
Osmanlı tahtında bir ehli iman Hürrem’e vurulmuş, Sultan Süleyman Diz çöker önünde bestesi yaman Fermanı kaldıran sevda değil mi?
Gönül deryasında yüzen dervişan Dolaşır, alnında ilahi nişan Düşüp de yollara hali perişan Mevlâ’yı bildiren sevda değil mi?
Usta kalem öğle diyorsa öyledir tabi Şiirin güzelliği okurken beni büyüledi hocam Çok çok güzeldi , Kalemi yüreği selamlıyorum Kalemin daim olsun ustam Saygılar selamlar
Züleyhayı tahtından, tacından eden sevda değilmiydi?...Aşk olmadan olmuyor ...Zaten bizler aşkın çocuklarıyız vesselam....Selam ve saygılarımla .Manidar bir eserdi değerli kalem...Teşekkürler...
Harıka güzellikte bir paylaşımdı.
İhlaslı yüreği kutlarım.