Gece Öpüşmeleri
Gece Öpüşmeleri
bak kuşlar şakırdıyor kolsuz ağaçlarda bir deli ozan söylüyor bunu ben inanmıyorum gecenin beni öpeceğine bir kadın gibi kokuyorken hâlâ hayat sabahladığım ve hattâ günlerce uyumadığım doğru ama uyutmadığım yok bir çiçeği yani anlaşılan sesimi soluğumu ben eski bir hatırada bıraktım siz ne kadar garipserseniz o kadar olağanlaşır duyum bakın kölesi olduğunuz şey ne kadar bitirilmiş birikmiş ama kısa çöpün kaygısı yok mu diretecek nefesin kuru gürültüsünü bir gece öpülürken ölmeyeceğinize inandığınız gibi insanlardan yolumu çektiğimden beridir küçük bir mum bile besliyor beni oysa aşkın üşütmediği tek bir hücrem yok tek bir ıslığa bile aldanacak hâldeyim sizin katlarınızdan kusmak üzereyim bir yerlerde sigara sönmüşse dâime yakma ihtimalindeyim gözlerinizi neşeli ırmak sanıyorsanız çocukların yüzdüğü düşünülmez boğulduğu yatarken derinlerde ama ben size söylerim ve bu yüzden sevilmem pek sevim durur karşı omuzda indiririm tek hamleyle ve sahtekâr olamam kapım dâima gıcırdar her noktaya sonsuz küstüğümde yalanlarınızı topluyorum mektupsuz susuşlara pul olsun diye anlayın ve anlatın diye bir çorabın yırtığında kenetleniyorum gerçeğe çünkü acılar hep yırtar ve katlar rakı suyu üstüne üstüne bir kadın ağzıyla pisler beni bir adam alnıyla çürütür yolculuğum başlar buralarda ve oralarda tansiyonum umuda gülüşür birden baygın düşerim baygun kuşlara sen beni anımsa kedinin dökülmüş sütünde yani ölümün soğuk ensesinde nefesim kokuyor hâlâ Payanda |