12
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1516
Okunma
Önce dök yüzünü
geçmişten bir tabak meze sun
kadehinde kalan dudak izine dokun…
ısmarlama olmasın bu akşam
sarhoş et gecenin karanlığını
yıldızlara da kadeh kaldır istersen.
salaş bir meyhanede kalsın acılar
azıcıkta denize verelim o da sebeplensin
gökyüzü elbisesini mavi giyse olurdu
içime sinerdi bu mereti içmek
nafile gride ısrarcı
nasip böyleymiş demek.
döktükçe dökülür yağmurun şarkısı
az yüzüme az da gözüme
ya içimin ıslaklığı sorma gitsin
dehlizler çeker belki ağrısını…
sonbahardı yeşilsizdi zaman
“ayva sarı nar kırmızı” günlerden
bumerang hüzünler başa pelesenk
gitse gidemez insan kendinden
sussa ölür, konuşsa dili dolaşır.
sarhoşluk eskimiş üzüm şarkısı
yine gel, yine gelelim birbirimize…