Şems'e
Fotoğrafın bir yarısını kapatsam da,
Hep orada bir yerde yanımdasın biliyorum. Geceler çağırsa da beni kendine Yine seninle doğacağım yeni güne. Ben gecelerin olsam da, Biliyorum sen benimsin. En karanlık kuytularda kaybolurken yüreğim, Bir ışığın yeterdi kurtulmaya, Kaderine razı köle gibi, Bekledim gelmeni, Yeniden dünyama doğmanı Sadece şaşkındım, Geceden kalma karanlığın içinden Bir ışığın çıkmasına, Yeniden doğmaya alışık değilim sadece. Biliyorum gözlerimin feri söndü en son gittiğin gecede Bir daha güneşin doğmasına inancımı yitirmişken Gittiğinin gölgesi duruyor hala karşımda, Gölge yer etti gözlerime. Güneş doğsa nasıl inanırım varlığına? Gölgen dururken. Bir çift göz değmişken gözlerime Şimdi hangi yıldız inandırabilir beni varlığına? Ben gözlerinle yıldızsız kalmaya bile razıyken, Bir avuç yıldıza gitti gözlerin. Önce başın yükseldi gökyüzüne, Gözlerin hala bendeyken, Bu gidişi yok sayamayacak kadar asiydi yüreğim Sabah doğacak güneşin varlığına inanmazken Gözlerin yükseldi yıldızlara Usulca ve sessizce, Yanına kimseyi alamayacak kadar Kimsesizce. Kalbimi her yokladığında, Eklem yerlerimden ağrıyorum. Ve kelimeler Eksiz dökülüyor gözlerimden. Güneş bizi yaksa da, Bazen inanmıyorum varlığına, Yanarken inançlarımız da yandı galiba Yansak da bazen, Buzla kaplı şiirleri unutamıyoruz. Yansak da bazen, Yazdıklarımızın üstü açık, çırılçıplak. Kelimeler ustasının elinden kaçmış gibi, Cümle sanatı eksik, Yansak da hep, Bir yarımız yarım, Bir yanımız yanmıyor, bir yanımız kül. Kalbinin daracağında asılı kalıp, yandığım Şems, Yandıklarım sessizdi Yanıklarımı kimse duymadı Ve fotoğraflar, Sessizce konuştum Sessizce yandık. Otuz Temmuz İki Bin On İki 12 50 Nevin Akbulut |
bir yanımız kül
bir yanımız dün
ve biz hep karanlıkta yıldızlardan masallar yazıyoruz yarına
aslında
ne gün
ne de güneş var ufukta....
sevgiler Nevin... yine hüzün vurdu yüzüme...