demişti ulu bilge ’erdemlilerin kurnaz parmakları olur ancak o parmaklar asla yumruklaşmayı bilmez’
yıllar sonrasında ben de erdemli olmak için büyüdüm artık zevklerin bir çoğu kesintili ve çocuklar, büyüklerden daha yalnızdı
bu kadar çok kiralığın olduğu dünyada gözlerimi uzun hikayelere kapadım ayrıca masallarda kötüydü gerçekler de belki, ama masallar kadar değil
öldürülmüş iranlı bir aktivist olmayı yeğledi kırmızı parmaklarım kulağımı kapatınca sesini duymak istedim nafile, öğle sonrası bu şehirde sokak sesleri çocuklar, kuşlar ve çocukların anneleriydi
dayanamadım dudağının ıslattığı bir tütün çekti canım kokunu sakladığım mendili iki kez koklayıp dudağını ıslatmışçasına dudağın kanepeye oturdum
bir elim titrerken bir elim de tütün çekti new mexıco’dan
sardığın cigarayı görünce senin gözlerinle gülümsedim lenssiz ve de yaşsız hayata hayat, birkaç durak, limon kolonyası ve ölüm
neden bu kadar çok özlem adının hikayelere aşktan sonra verildiğini anladım
çakmağımı gülerek içebileceğimiz bir tütün sarmasının duvarları berlin dağlar, kavuşmalar karaborsa birkaç nefes sonra yine sensizliğe yanacağım lahza için çaktım
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
kırık bir bardağa dökülen özlem külleri şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
kırık bir bardağa dökülen özlem külleri şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.