Sigaranın Dumanı
Mesela; sigara içmeyen birisi eline sigara alsa, tutuşundan hemen anlarsınız.
Sigara içseniz de, içmeseniz de. Ya hep içer gibi, umursamadan sarılmıştır parmakları, Birazdan izmarit olması beklenen sigaraya, Ya da ilk defa tutuyor gibi, itina ile Kavrar parmakları… Hangimiz alışlık ki yanmaya? Ateşe ne kadar alışabilinirse, O kadar alıştım sensizliğe… Kül olunca bitiyor mu zannediyorsun her şey? Daha çok hissetmez mi küller, Canlı canlı toprağa karışınca… Bir de alışamadığım sigaranın dumanıydı, Boğazımı yakar, hep acımsı bir tat bırakırdı, Dudaklarım büzülür, Ağzımın tadı burkulurdu! Sevmesem bile özledim işte, Bu boğuk sigara kokusunu bile. Hep acırdı boğazım, hep yakardı sigaran boğazımı… Alışamadım işte Sensizliğe, Yüreğimde bıraktığın buruk tada? Dudaklarımın nedensiz büzülmesine, Ve ıslanan yanaklarıma. Alışamayacağım bir şey varsa ; O da Sensizlik!... Sigaranın dumanına bile alışırım, Boğazımın yanmalarına, Ama yüreğimin yanmasına alışamıyorum, Alışamam… Anla işte! Sigara diyorum, Duman diyorum, Ateş diyorum. Kül diyorum, Toprak diyorum… Yavaş yavaş sona gidiyoruz! On Dokuz Haziran İki Bin On İki 09 00 Nevin Akbulut |
Sigara diyorum,
Duman diyorum,
Ateş diyorum.
Kül diyorum,
Toprak diyorum…
Yavaş yavaş sona gidiyoruz!
Yüreğine sağlık Nevin hanım.
Tebrik ederim.