ÜŞÜYORUM
Mevsimlere küstüm ben
Aylardan Haziran’a... Ne zaman alışmak istesem Haziran sıcağına Bir parça uzaklaşmak istesem kederlerden Eylül bulutu düşer Haziran’ın tam ortasına Salkım saçak cemrelerden Sokaklarıma yağmur yağar Sele kapılırım Henüz bahçıvan görmemiş çocuk bahçeme Hazan kokusu eser Eylül’ün Üşürüm Aklımda mevsimler ötesi koca çınar Kanadı kırılan kırlangıçlar Yurtsuz kalan kuşlar Peşin öderim çocukluğumun düşlerini Ne zaman sığınmak istesem bir çınarın gölgesine Yollara düşerim bazı akşamların kuytularında Her adım bir boşluğa denk gelir Uzun uzun karanlığa dalar buğulu gözlerim Ve zaman gecikmişi gösterir İçimde köşe kapmacalar Dilimde gizli bir düğüm Fikrimse tarumar Eylül’dür beni böyle mantıksız kılan Ne zaman sarılmak istesem bir çınar ağacına Annemin ellerinden kurtularak İmgelerim firar eder Çığlığımı yutarım Kararan incilerde ararım ışığını Dibe vururum Bir Eylül çalınır Başkent’in Haziran’ında Nihaventten Ben susumayı öğrenirim Korkarım Annem duyarsa ağlar diye Üşüdüğümü... |
Hiç aydınlık görmediki diyor şairem karanlık hep ,dünüm
Güneşimi çaldılar, var ile yok arasında gelgit ömrüm
Hayat hikayem zaten bir kördüğüm
Mevsim bahar yaz olsada, haziranda ben üşürüm
_____________________________________
Öylesine içten öylesine samimi, öylesine sıcak sağanak dizeler ki
Yüreğinle şairem adeta emzirmişin Güneşi
İçten saygı ve selamlarımla efendim