Ayak Sürüme Ayrılığa
isyanıma sen takıldın yine
parmağında bir gidişin izi son sözün güvelenirken dişlerimin arasında topuklarında çatlıyor toprağın yüzü düşlerime sinen sesinin çatlak yanından inerken acılar izmarit kokusu düşerdi nefesime bir damla anasona yaltaklandı bugünde dilim kırık dökük ayrılığın yabancısı yüreğimin buruk sancısıydın siyah beyaz filmlerin hapsettiğin kadar dök gözlerinden sensizliğimi susar mıydı ıslığımda uzayan adın sus payıma düşen susum ol çırak bir ayrılıkla soy beni küfürlerim kirletirken sesimin avlularını gitme vaktin sızdı evimin köşelerine zil zurna olup sızma vaktiydi oysa dilimi ıslattım sadece bir boğma ile kelimelerimin halvetiyle yuvarlandı rakı uykularımın kaçarken sana düştüğün yerde alev almasaydı bu kadar yanar mıydı bağrım bilseydim gideceğini yenileyip nefesimi parlatır mıydım gözlerindeki ölümün yüzünü siyah saçlarında diz çökerdi gururum sebepsizdi ,sensizdi geceleri boşadığım rüyalarım kilitlenmiyor kirpiğim bozuldu düzeni yine bir deprem gibi salıntıda geceleri aklım hep sana takılıp kalıyor sanrılarım kemirip durma dudaklarının kenarındaki benden kalanı bir kez olsun devirse gece seni üstüme diz mi çökmeliydi sevgim mabedine can mı sırat köprüsünde k/alan kıldan ince kılıçtan keskin sensizliğin elinde düşeceksem eğer düşür senden ırak değildir içimdeki cehennem ayrılık seni incitmemek için hiç sebepsiz gidişimdir diyorsun saçlarıma dokunuyor ellerin teninin tuzuna banıyor dudaklarım düşkünlüğüm dillenirken tanımadığım dillerde düş oluyorum kendime kandırmak istiyorum aklımı uçarcasına kaçıyor benden inanmıyor bir karış havadan b/akıyor hülyalı sen gittin diye fırtınalı umudum ruhum uçarı okuduğum her kitapta ek/silmiş harfler sense ayrılığı resmediyorsun avuçlarıma her sözcük manasız boş bir yankı gibi dönüp vuruyor yüzüme cinayet saatlerim sızarken odamın duvarlarına dar ağaçlarına asılıyor sildiğim yüzüm bugünde gece vurulmuş güneşle katil kim kimin cenazesine ağlıyor bu g/özler yine yokluğunla tütsüledim yatağımı tanımsızlaşıyor gerçekliğim yıkıldı bütün hayal labutlarım bir boy büyük alıp içinde yok oluyorum hayatın gecenin en k/açık yanına kesikler atıyorum öyle bir ateştin ki ne yakıyordun ne sönüyordun kaçak bir ruhun kimliğiyle gel bana karıncalar su taşırken ellerimden sana bak yine satırlara d/üşüyorum adını dilimliyorum sana dokunan cümlelerimi her yazgımdan sonra bir satır aralıyorum küf kokulu bir sokak arkasında peydahladığın ayrılığı bırakma avuç aralarıma bu k/alem bugün sana kan kustu yarabbi bir daha döndür/me yüzümü ona |
Ben suskun, gözlerimde ki nehir suskun
Kıvrak kıvrak akmıyor sebepsiz
Nedendir bilinmiyor hissiz ve sessiz
Taşimıyor yatağını yatağından habersiz
Bu şehir çok sessiz bu şehir nedensiz
Çünkü bu şehir çok sensiz çok sebepsiz..................saygımla
tebrikler