Hiç durmadan sana doğru koşmak istiyorum Düşe kalka, kan ter içinde, tüm sokaklarında bu şehrin Hem de ilk defa, ayakkabılarımı elime alıp Yine gecikmeyelim, Haliç’te bekle Orda sarılalım!
Balat idi merakım, komikti valla, gülüş cümbüş bakınış Tarih gibi bir aşkla iki deli, öyle bir sarmaş dolaş Ayağımız takılıp taşlarına, karışsak türbanlı sokaklarına İstanbulu severim de, yine de Haliç’te sarılalım!
Anneme şaka yapsak, burdan ev tuttuk desek Küt böreğine pudra şekeri eksek, uykudan düşsek Makyajsız resmetsek yokuşları, en güzelleri desek Ben çok yoruldum, hadi sahile inelim Haliç’te sarılalım!
Süper baba nerdeydi, ne güzel bir mahalleydi Perihanım, sevgin ne ulu, ne masum bizim gibi Şişme iki minder bir şal, bir de kahve yeter Ortaköy ruhuma tercüman, ama biz Haliç’te sarılalım!
İlk soluktur Kadıköy, ilk bakış, ilk atımız truva Balon bir hayatı anlatan ilk hikayeler bu manzaradan Bir yığın dalga, keşmekeş kararlar, bir kadın bir adam İşte orada, ama biz, yine de Haliç’te sarılalım!
Tüm buluşlardı Boğanın kucağı,ilk ve sonların limanı Beton gibi hayallerin, sevda tuzaklarının tek adıydı Cici bici görüşler, Bahariye, balıkçı sokağı bak burası O şarkı ’ Adın Bahardı’ müjdele beni, Haliç’te sarılalım!
Ah Taksim! sen neymişsin nelere kadirmişsin O kadar sevdayı, şımarık aşkı, nerene saklarsın Ucube kırmızı bir sokakta, usturuplu dev sorgular Sabahlayalım tamam da, söz ver Haliç’te sarılalım!
Yorgun bakır rengi bir trenden yanmış Haydarpaşa’ya Koşup simit alınır, çay uyku arası hangisi tatlıysa O güverte dili olsa da konuşsa, kaç dalga şahidim Halatları attır be canım, düşeceğim, sonra söz mü? Haliç’te sarılalım!
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
HALİÇ'TE SARILALIM şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
HALİÇ'TE SARILALIM şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Haliçte sarılmak, Birlikte karılmak... Yoktur hiç bir zaman darılmak, Senin narin kollarında... HakanKURTARAN Değerli Şair, Yürekten Tebrik ediyorum çok güzeldi...
Şiir çok güzel ama o güzelliği güzellikler ötesi tarifsizliğe sürükleyen seslendirmedeki ustalık. Seslendirme şiirdeki duyguları "bak anlamazsan taa gözünün, beyninin, ruhunun içine işletirim "diyor.Ben sizin şirlerinizi tarifte çok zorlanıyorum. Çok değişik hislerle hiç bilmediğim yerlere gidiyorum. Desem ki;"Bir kalem bir ses nelere kadirmiş, o kadar sevdayı,şımarık sesi(!), nerelerde saklarsın" ama saklanan birşey yok, sadece belki de saklanmış bir çok duyguyu gün yüzüne çıkarıyor. Gönülden tebrikler...
Şımarık sevdalarda kaybolmakla büyüdük belki, Haliç gibi. Sır kuşları gibi öttük, gözümüze soktuk anlaşılmadığında... haksızmıyım. Ben pembe bir güvercin göndermiştim Kemah-li Beye.. İkincisi de , bilin ki size doğru uçuyor. Çok teşekkür ederim Buteo, değerli yorumunuz çok güzeldi.
Bir hamal tanıyorum on sekizinde ..Büyük postanenin yanında bir han vardır..Gürün han koskoca tam yirmi bir katlı..Hep bodrumdadır bütün depoları.. Bütün günakşama kadar sırtında semeri ile her kata defalarca çıkar iner di.Öyleki bütün merdivenleri ezberlediğinden sadece göz ucu ile kat tabelalarına bakandı..Oysa her katta aynı sayıda merdiven yoktu bir üst kata çıkarken bir basamak daha fazla idi.. Yıllarca inip çıkarken hiç terasa çıkmak aklına gelmemişti...
O gün han önüne düşen bir güvercin yavrusunu avcuna alarak çatı katına çıkmıştı yükü okadar hafif olduğu halde hergün ezbere çıktığı merdivenleri çıkarken iki kez tökezlenmişti..
Koca paslı bir kilidi zorlayarak açmıştı teras kapısını güvercini anne güvercin alması için yuvanın yanına bırakarak günün bu saatinde bodrum karanlıklarının dışında aydınlığı görmüştü... Baktığı manzara kendini o kadar büyülemişti ki ..Haliç köprüsü ,Karşıda Karaköy, bir yanda kız kulesi ,Yeni camiyi üstten görüyordu.. Balık ekmek yediği kayıkların üzerinden çıkan mangal dumanlarını bile görüyordu..
Küçük bir güvercinin kanatlarına takılıp gelen bir mutluluğu yakalamıştı bir anda.. Köprünün üzerindeki balık tutan insanlara akıl eddirememişti sadece..
Can Funda......
Hamallığa ilk başladığım yıllarda işte böyleydi haliçi tanımam ve her öğlen vakti Gürün han nın çatısından seyre doyamadığım manzara...Tam beş yıl bu manzarayı her oğlen seyrettim..Halice doyamadım..
Ah Taksim! sen neymişsin nelere kadirmişsin O kadar sevdayı, şımarık aşkı, nerene saklarsın Ucube kırmızı bir sokakta, usturuplu dev sorgular Sabahlayalım tamam da, söz ver Haliç’te sarılalım!
Ah taksim Ürkek gençliğimde hep kıyılarında durdum senin..Neden elimi tutacak sıcak bir el olmadı ..Bir türlü çözemedim..Ama ellerim ipleri tutmaktan koca koca eller...Kim tutardı ki.. Biliyormusun Mavi Taksimde insanan önce ellerine sonra ayaklarına bakıyorlardı....
Anadolunun uzak bir köyünden gelip Haliç e aşık olan ilk ben değildim..
Beni yıllar öncesine götürdün yaramaz inat çocuk yorumunu çok beğendim inan çok
Şiirin tadı Kırmızı Karanfilli Hacıbekir Akidesi gibi... Yıllar öncesinden bir tad tattırdı...Ömrün var olsun Kelebek...Yüreğine kalemine sağlık...
KEMAH_LI tarafından 5/28/2012 10:22:41 PM zamanında düzenlenmiştir.
Umuyorum daha nice Hammal kalpler taşır Haliç manzaraları Hepimiz bu anlamda belkide aynı ağır yükleri yüreklerde taşıdık Ama paylaştık, değil mi... Paylaştıkça yükümüz azaldı
O hammala selamlarımı söyler misiniz, pembe bir güvercinle
Bu şiirde ne yazımda ne yorumda düzeltme yapmadım,Öylece bıraktım, ekledim. Böyle de kalsın. Hammal masumluklarında... Değerli şair KEMAH-Lİ, Bu güzel, etkileyici öykünüz ve o anlamlı yorumunuzla verdiğiniz emek için sonsuz saygılarımla...
Ah Taksim! sen neymişsin nelere kadirmişsin O kadar sevdayı, şımarık aşkı, nerene saklarsın Ucube kırmızı bir sokakta, usturuplu dev sorgular Sabahlayalım tamam da, söz ver Haliç’te sarılalım! HARİKA BİR ANLATIM..ÇOK ÇOK GÜZEL VEDE ANLAM YÜKLÜ DİZELERDİ.. YÜREĞİNİZ VEDE KALEMİNİZ DERT GÖRMESİN DİYOR KUTLUYORUM YÜREĞİ VEDE EMEĞİNİZİ..SELAM VE SAYGIMLA
Hiç durmadan sana doğru koşmak istiyorum Düşe kalka, kan ter içinde, tüm sokaklarında bu şehrin Hem de ilk defa, ayakkabılarımı elime alıp Yine gecikmeyelim, Haliç’te bekle Orda sarılalım!
Balat idi merakım, komikti valla, gülüş cümbüş bakınış Tarih gibi bir aşkla iki deli, öyle bir sarmaş dolaş Ayağımız takılıp taşlarına, karışsak türbanlı sokaklarına İstanbulu severim de, yine de Haliç’te sarılalım!
Anneme şaka yapsak, burdan ev tuttuk desek Küt böreğine pudra şekeri eksek, uykudan düşsek Makyajsız resmetsek yokuşları, en güzelleri desek Ben çok yoruldum, hadi sahile inelim Haliç’te sarılalım!
Süper baba nerdeydi, ne güzel bir mahalleydi Perihanım, sevgin ne ulu, ne masum bizim gibi Şişme iki minder bir şal, bir de kahve yeter Ortaköy ruhuma tercüman, ama biz Haliç’te sarılalım!
İlk soluktur Kadıköy, ilk bakış, ilk atımız truva Balon bir hayatı anlatan ilk hikayeler bu manzaradan Bir yığın dalga, keşmekeş kararlar, bir kadın bir adam İşte orada, ama biz, yine de Haliç’te sarılalım!
Tüm buluşlardı Boğanın kucağı,ilk ve sonların limanı Beton gibi hayallerin, sevda tuzaklarının tek adıydı Cici bici görüşler, Bahariye, balıkçı sokağı bak burası O şarkı ’ Adın Bahardı’ müjdele beni, Haliç’te sarılalım!
Ah Taksim! sen neymişsin nelere kadirmişsin O kadar sevdayı, şımarık aşkı, nerene saklarsın Ucube kırmızı bir sokakta, usturuplu dev sorgular Sabahlayalım tamam da, söz ver Haliç’te sarılalım!
Yorgun bakır rengi bir trenden yanmış Haydarpaşa’ya Koşup simit alınır, çay uyku arası hangisi tatlıysa O güverte dili olsa da konuşsa, kaç dalga şahidim Halatları attır be canım, düşeceğim, sonra söz mü? Haliç’te sarılalım!
_______________________________Tek kelimeyle harika bir eser okudum dinledim efendim her satırı farklı bir güzellik taşıyor yüreğiniz hiç susmasın saygılarımla...
Yorgun bakır rengi bir trenden yanmış Haydarpaşa’ya Koşup simit alınır, çay uyku arası hangisi tatlıysa O güverte dili olsa da konuşsa, kaç dalga şahidim Halatları attır be canım, düşeceğim, sonra söz mü? Haliç’te sarılalım!
nefis bir istanbul esintisine kapıldık canım yüreğine sağlık .
Hiç durmadan sana doğru koşmak istiyorum Düşe kalka, kan ter içinde, tüm sokaklarında bu şehrin Hem de ilk defa, ayakkabılarımı elime alıp Yine gecikmeyelim, Haliç’te bekle Orda sarılalım!
Balat idi merakım, komikti valla, gülüş cümbüş bakınış Tarih gibi bir aşkla iki deli, öyle bir sarmaş dolaş Ayağımız takılıp taşlarına, karışsak türbanlı sokaklarına İstanbulu severim de, yine de Haliç’te sarılalım!
şiir aldı götürdü zaten benii..sestekı aheng off çok duyguluydu..etkılenmemek elde değil yüreğinizden güzellıkler eksılmesın