KAR BEYAZ AN/KARA
Ayazın titreme nöbetleri
Kirpiklerimde buz tutmuş kar taneleri Tenhalarda Cebeci Meydan teslim beyaz örtüye Yürümeye çalışıyorum Çoğunlukla düşerek Karla inatlaşmam Varmak istediğim yere kadar devam edecek Kızılay ara sokakta Buluşulan aynı nokta Deliler bile delirmemiş Evlerinden çıkmamış Masalar kimsesiz kendi başına Rahat koltuklar Dönüşmüşler iki tarafı keskin bıçağa Niyetliler Her yerimi dilim dilim doğramaya Müziği biraz daha açsalar Kulaklarım duymasa acımın sesini Adımları aceleci İlişiyor yan tarafa Değmiyor gözler birbirine Yatırılıyor günahlarım masaya Kaç kez öldüm ben bu yerde Her defasında değişik infazla Yaptıklarım Birbirinin tekrarı olmayan Yeni hatalarım. Oysa ki Senin cezaların hep aynı suçtan. Arzın merkezi olduğuna inandıran Hangi inanış bu? Seni böylesine kandıran. Susmuyor ki duyabilsin söylediklerimi, İpe seriyorum cümlelerimi. Sevdaya göç zinciri vurmadan, Gülümseseydin. Ben olsaydım sebebi. Siyahları beyazla çizer, Olurdum masmavi Akdeniz, Olurdu kabahâtler zamirsiz. Nafile ümit! Dışardaki soğuk sahip bulmuş Yüzünde yüreğinde. Kelimeler buz tutuyor dilinde. Sonu olmayan bu yoldan, Onurla Aşkın naaşını kaldırmalı en azından. Uzaklaşıyorum Kızılay’dan. Bulunamadı aranan kan. |
Birbirinin tekrarı olmayan
Yeni hatalarım.
Oysa ki
Senin cezaların hep aynı suçtan.
Arzın merkezi olduğuna inandıran
Hangi inanış bu;
Seni böylesine kandıran?
Susmuyor ki duyabilsin söylediklerimi
İpe seriyorum cümlelerimi
Sevdaya göç zinciri vurmadan
Gülümseseydin
Ben olsaydım sebebi
Siyahları beyazla çizer
Olurdum masmavi Akdeniz
Olurdu kabahâtler zamirsiz.
Nafile ümit
Dışardaki soğuk sahip bulmuş
Yüzünde yüreğinde.
Kelimeler buz tutuyor dilinde.
Başkent Ankara; hala içimdeki giz ve sır! Kalemine ve yüreğine sağlık. Şiirle kalınız efendim. Selam ve duamlasınız. Saygılarımla.