Şark'ın Şafağı
Ovaya Tengri Dağı’ndan inen rüzgar
Çölün mavi gözü Aral Cana can Hazar Türkmen atında ki süvariler. Şarkın şafağını En uzak menzile götürenlerdir gelenler Geldikleri yer belli. Yer gök arasında en kutlu topraklar. Nurlu niyetler, Bir küheylanın heybesinde, Alperenlerin yüreğinde. Nal değen, ömür serilen yurtta. O nurlar, tohum diye ekildi toprağa. Vatansa bu topraklar İzmir’den Kars’a Akan kan belli Dağlar eğilmiş, Nehirler yol vermiş, Vuslata ersin diye erenler. Bu kutlu savaşta Yoldaş olmuş Börteçeneler, Bozkurt Meteler Ahlat’ta o kümbetler Sessizce yurt bekler İçindekiler ölü değil Aslan yürekli şehitler Dicle’nin kenarında Sessiz ikâmetğahında Han’ın halefi -Kubbeme baykuşlar kondurmayın Dicle gibi akın Durmayın! Gidebildiğiniz yere kadardır vatan. VOLGA’dır Fırat’tır, Sakarya’dan öte Tuna’dır Gönlümüzdeki aslan. Bu ovayı ben beklerim durmayın- Niyet bir nefer bin Kavga değil bu vazgeçilmez sevda Yüz sürdükse bu toprağa Gitmeliyiz doğudan batıya Tulparın kanadında Eriyen demir yakılan ateş Yol gösteren Bozkurt Turfan’dan Tuna’ya Gök kubbede bir ses Bendsiz ırmaklar olun, akın. Taç senin taht senin; Az kaldı çok yakın |