Haramabi
Haramabi
gecenin bir cetvel etmediği zamanlarda sevdim matematiği yüzünü aldım denklemlere düşürdüm her aşk birbirini götürürmüş, öğüttüm saçlarındaki kancayı sonsuzluğa daldırdım, aynalarla övündüm. - kendim yoktum suç mu - uzun kıyıların sert gülüşleri oldu aklım karıştırdım hep soğanla sarımsağı annemin ellerini karıştırdım bir sıkımlık meyva ağaçlarında babamın dallarına hiç kuş konmazdı kuşkusuz bir kedi ezberlemişti evin yolunu, görürdüm. - deliyim bir garip - birtakım cenazelerden geldim yağmur yağıyor üzerime bazı kadınların seviştiği rujum eskitme günlerden kalma ya da çarşafına dolanmış pes bir geceyim bir cetvel etmiyor dudaklarım hâlâ aynı çocukluktan çıksak seninle yola söğüt dallarının arasından koştuğumuz banliyö bir yerleşim yerinde siyah kardan adamlar yapsak ya da biz hep bir şeyler yapsak seninle ayakkabı bağcıklarımızı birbirimize bağlasak arkamızı dönüp koşmaya çalışsak düşsek bir yerlere biz seninle hep bir yerlere düşsek falso alan benim tanrının cebinden çaldığım güzelcik ölümse sır tutabilir misin öyleyse ver gözlerini bana saklarım sonsuza dek bir bilye sanmam onu hayat bir sahneyse kayıt dışı kalmak sahi yeni yetme bir rüzgâra kapılmasak yapmasak sadece bunu bâri sen misin kayıklardan kaçan benekli soğuk burnumun üstünü kızartan korkunçluk yanaklarımdaki süssüz cehennem vadisiz yolculuk, yüzsüz elem esrik gemi! bahsettiğimiz gibi bir gecede kaç hap yutabilirsin her yer hemi de mavi gecenin bir cetvel etmediği zamanlarda bir biz ölelim, biz ölelim, lütfen haramabi*! Payanda - Haramabi* - Sevgide yoksul, anlayışsız, ağır kadın. |