Balıkçı Kız Ölmesin
Balıkçı Kız Ölmesin
ölümün uykusu ağırdır onu tanrıdan başkası uyandıramaz, diyorum sessizce içine sinerken göğsüne çalılar ve şarkılar esiyor hücüm hâlinde hüzün vagonları bir şehrin kalbine doğru yağmur, lastik gibi uzuyor gökyüzünde ve patlıyor bir bulutun suratına aniden rastgele! heyhat, içimdeki karanlık sarmaşığa balıkçı bir kız tırmanıyor. Vole’nin çırılçıplak teninde bir ay dövmesi var elleri, dünün artığıyla tutulan kemik arşivler arasından çıkartılıyor yüzü seneler yetse çocukluğu bitmeyecek ay çekirdeği çitlemek muzun üstüne onu çikolata dudaklarıyla güldürüyor. kristal bir bardağa doldurmuş gözyaşlarını titriyor sonbahar kokusunu yaya yaya cinayet desen cinayet değil aşk, hâlâ bir soru ve cevabı bilinmiyor tırnaklarımın arasından iksirler geçiyor hayatı unutturan ince büyüler cadımsın vesselam! sabah, içimdeki boşluğa balıkçı bir kız uzanıyor. sesini ördüm saçlarını değil tokası yoktu ne hoş toka olur ki ellerim tuttuğunu bırakmıyor aynı bir azrail kanarken bakışları alnında kaderi örtülüyor üşüdün biliyorum gözlerim gözükmüyor yeşil parkamla aynı otobanda aynı rüyadan uyanıyorum seninle derya kuzusu ölümler bunlar, şakası bir ayrılığın trajedisi adın bir tabut her mevsimde ama biliyorsun asla gömülmüyor lacivert gömleğine tozdur siyahım ağzını kapat burnuma değ allahına kadar var bu gece isyanım kahverengi bir çiçeğin günlüğünde elleri kopmuş gövdesinde bir savaş sillesinde dokunuyorum ruhuna ruh ilgi alanım kor alev! kalbim, içimdeki yangına balıkçı bir kız su taşıyor. balıkçı kız ölmesin aman içim ardına bir hiç oluyor! Payanda. |
sözleri yanlış söylerim endişesi ile
sessizce geçiyoruz sayfanızdan.
Kendimizce öyküler derleyerek tabi ki...
Sembolizm evet ama
bilgi, birikim ve çokça şiire bandırarak sözü.
Ben memnunum halimden :)
Beğenim ve saygımla Şair.