İntihar BoşluğuAffet bugün dağınık biraz ortalık, İntihar bakışları biriktiriyorum artık sokak başlarında, Boş boş bakıyorum, Boşluğu dolduruyorum, Bakışlarımın düştüğü yer uçurum, Boşluk… Geceleri “Seni Seviyorum” diye tekrarlarken daldığım uykular, Her sabah kâbuslara uyandırıyor. Ve peşimi bırakmayan hayal kırıkları, Gece seninle uyumamış mıydım? Boşluk… Şafak söküyor yeniden yüreğime, Kırıklarıma gün doğmuyor, iyileşmiyor. Sensizlikle bazen “Ölüm”ü anıyorum, İşlediğim suç’a gömüyorum kendimi, Boşluk… Tüm harflerim “İntihar” kuşandı, en ufak bir yalnızlık bekliyor, Vurabilirim kendimi, ölebilirim kelimelerimden, Tek bir kalem yeter, bir kırık yeter, Bir yalnızlık yeter! Boşluk… Ölmeliyim bu gece, bir kurşun (kalem) saplamalıyım kalbime, Harflerimden asılmalıyım, Sensizliğin zehrini içmeliyim, akmalı boğazımdan aşağı ilmek ilmek, İşlenerek, sonrası karanlık! Sonrası, Boşluk !... Daha fazla yaşlanmadan gitmeliyim bu diyardan, Daha çok yaşarsam, daha çok tanırım cellâdımı, Tanımadan, erkenden, sabah olmadan gitmeliyim… Ardımda tanık bırakacak kadar tanımamalıyım kimseyi, Tanımsız olmalıyım, tanınmamalıyım!... Dağınık olmalıyım, seni her yere dağıttığım gibi, Her şeyde seni gördüğüm gibi… Biraz üşürüm sadece, Sonrası Boşluk !.... (YirmiÜç-Mayıs-İkiBinOnİki*17:30) Nevin Akbulut |
Toparlayamadım,
Her yerde Sen varsın, böldü böldüm paylaştıramadım…"
Güzel olmuş şiiriniz. Yazan kaleminiz daim olsun.