...utandıellerim boş parmak uçlarımda devşirme bir sızı avuçlayıpta tutamadığım düş arsızı gülüşler dokunmalarım cehennem yanığı koyun dolusu hiçler... gölgem... viranelerden topladım düşlerimi tırnak tırnak kanatıp gölgeme yasladım hoyrat gülüşleri gölgemden utanıyorum... tunca kesilmiş dağ başı yalnızlığında boş avuçlarımdan kana kana zehir zemberek bir ömrü içtim yıllanmış zıkkım tadında... avuçlarımdan utanıyorum ilahlaşmış yüreklere sevda taşıdım kul ferasetinde köle pazarlarında zincirlere vurulup akçesiz satıldım dört duvar ilahsız mabed koca şehir damsız sunağında boğazlanmış sıralı envayi düş ölüleri imansız çözüldü canımdan bedenim leş... mahçup bir çift söz bir damla yaş içimdeki kıyamete urba biçebilseydi yakarışlarım sus giyerdi dudaklarıma abanmış pür çıplak dualarım çürüsün dökülsün dilim utandı dudaklarımın kıyısında titreyen aminler... Hasan ODABAŞI |