...yokmuşu senher akşam vurulur sevinçlerim en deli yanından sen güneşi uyandırmadan git ardından küllerini yeniden yakarım... bu son dokunuşum yokluğuna denize daldırılmış yıldızlar kadar hüzün kokar avuçlarım... toprak saçılmış mavilerim çamur yağarken üzerime bir kaç yetim arsız söz kan oturmuş göz bebeklerimde çürük artığı küf... bu kentin adı yok taş kaldırımları kimsesiz izbeler gibi künyesi yok ayaz renkli güvercinleri tunca kesmiş gökyüzünü terketmiş... ellerim hüzün kokuyor bu şehre ne oluyor ben yağıyorum bardaktan boşanırcasına o sokak sokak ıslanıyor iliklerine kadar ben yağdıkca bu kent bebek kokuyor... sen git... yalan olsun öykümüz yaşanmamış hiç olmamış gibi git... masalı oluruz bu şehrin bir varmışı ben yokmuşu sen olursun eylül çocuklarının hüzün bulaşmış hatırında... belki annelerin dilinde türkü tadında ninni oluruz günahsız sabi rüyalarda yaprakları savrulmuş çınar gölgesinde köşe kapmaca oynarız... sen git ben ölürüm sensiz bu kentin masalı oluruz varmışı ben yokmuşu sen... HasanODABAŞI |
şiirle doldum
geldim
ilhamlandım dostum
yüreğiniz dert görmesın