Bir yanımı çürüten nehirlerin hatırlanmaz yolculuğuLeyla ile mecnuna bırakmış kentler sohbeti, Yürü içinde aşk masallarının çıkmaz yolu kadavra Kırılgan bir aynada köşe bucak aradığım yüz benim değil, İplerden akan ırmaklar kan, yalnızlık mihrabında seyahat, Heybemde bereketli kuşlar, yangın yerinde gökkuşağı Düşleri vurulmuştur Nil’in, Fırat duymaz Dicle’nin çığlıklarını Nereye bakarsan bak, namlu uçlarına konuşlanmıştır hayat, Yada patlaması muhtemel bir yanardağın eteklerinde Oturup piknik yapmaktır hayat. Yorgun bir kaya düşer belki akrep aşiretlerinin başına Sırf gürültü olsun diye köşe başlarına ayı heykelleri bıraktığında Bir yanımı çürüten nehirlerin hatırlanmaz yolculuğu Ne kadar dost çıkar çikletten puşt bir yolculuğa hazır, Mavi aynalarda tart her karanlığın ağırlığını Çal yıldızları gökyüzünden düşmesin Yusuf kuyusuna Kervan geçmez tırnak uçlarımda büyüyen hain pusulardan Oltaya takılan balığın karnında oturur uslu çocuklar Kafası koparılmış kuşlar şişer dilimizin seyri seferinde Belalara muktedir olan yüreğe çam kokularından yarasalar üşüşür Akıl almaz kan terler hücrelerde, ölüme davetiye gelir duvarlardan, Sabır paslanır kınında, soruların cevabı tabut, iplere düşer yaşamak. Çilingir açmaz boğazıma kilitlenen yağmursuz bulutları Ve şafaklara taşımaz ambülânslar öksürüklerimi, lanetli insanlar kıyısından |
Çilingir açmaz boğazıma kilitlenen yağmursuz bulutları
manayı mana içinde barındırıken nerden eseceği belli olmayan rüzgarın serinliydi sanki...
akıcı ve doyurucu dizelerle tebriği 5 puana taşıdı ekli dizeler,kutlarım güzel ötesi...