KefŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Bazen bir keyiftir yaNgın..
ruhum
uzak bir şiirin dibine çökmüş özüm çatlayana dek kalacak uyandırmazsanız hatırlayacağım bir mısra vardı çölleşen hayatı anlatan kavruk bir dize ile yağmurlarla çizilmiş parklarda yuvarlanan biraz sonra toparlayıp ömrünü cenazeye götürecek üstü başı kirli çocuğun çamur korkusuzluğunu süt çoşkusuyla anlattığı yerde yağmalanmadan kekeme hayalleri masallarını kumbaraya doldurmadan her şey normalmiş gibi uykuya susmadan büyüsem mi büyümesem mi sorularıyla papatyayı okşarken dipte dalga dalga ertesiyi beklerken ümit uçurtmasını izlerken yaryüzüne düşecek gözleriyle haydi gülümse diyen annenin kusur örten sevecenliğiyle işitmelisin toprağı derdin sonundaki hıçkırığı yelkovanın çığlığını dediğimiz aykırı durmamak için kavgamızın asilliğine düş döngüsü kolonilerle ayaklarımız yok ellerimiz yok sesimiz yok mahşer gününü beklerken hoş seda yazgımızı hiçlik mitinglerinden çağırıp v e gümüşleyip yalnızlığı saçlarımızdaki kırlara koştuğumuz ufukta izlediğimiz lekesiz böyle tertemiz sonu anlatan dizeler arasında bir mısra vardı rengi aşka benzer hani senin hani benim yaşasın ölüm dediğimiz çaresizlik çöl çiçekleri ah çekerken alnımızda kardelenlerin ibadetine karıştığımız tozu külü geçmişi ve şimdiyi unutturan kanımızın siyanür arayışını durduracak v e gönüllü bir sağanağı hatırlatan gözlerle dönüp güneşe baktıracak ha gayret nirvana kalbimize yakışan tek dize bir ömür iman ettirecek ruhum uzak bir şiirin dibine çökmüş özüm çatlayana dek kalacak az sonra varlığımın zılgıtını işitirsiniz... |
uzak
bir şiirin dibine çökmüş
özüm çatlayana dek kalacak
uyandırmazsanız
hatırlayacağım
... etkileyici..... tebrikler