38
Yorum
38
Beğeni
5,0
Puan
3324
Okunma
inceldi zaman
sırtımı efkârlı sıvazlayışı var uzağımda ki dağların
daralmış ömür
nefes almak cılız
batan güneşle içine çekiyor gece
baksam düşecek ay avuçlarıma
garip bir hikaye bu içimdeki
hani herkesin kendince yaşadığı
bir acı kımıldanışı
bir yaşam öyküsüdür kalbimizden dinlediğimiz
tüm ışıklarını söndürüp kentin
çırılçıplak sokaklarda koşturduğumuz
korkmuyorum çocukluğum
sana tüm kusurlarımın sırlarını vereceğim
yitirmeden anılarının bakirliğini
tahammül etmeyi öğreteceğim ve vicdanı
binlerce kere yanılsanda
senden değerlinin olmadığını
ömür, ay kuşlarının kanatlarında kendi düşleriyle
eksik basılmış kitapta bir adı aramasıdır
biraz hüzün, biraz gülüşle, belki biraz yağmur bırakarak
yürüdüğün kalplerde, tenine değip geçer ılık rüzgar
kıyımlarında gölgeleri kalır dürüst olmayan fotoğrafların
sevişecek sonsuz kırlar tükenmez alnında
ellerin üşür, büyük harflerle susarsın biraz
konduracağın öpücüğün eksilmez dudaklarında
mehtabın hayalkırıklıkları, göğün sancısı
yağmurda duyduğun melankolik sesler
dünyanın tüm acıları insan yüreğinde saklıdır
yalnızlığın uğultusudur fırtına
savrulur yapraklar kırılgan bir sevdanın ardından
ulaşılan her kumsal yeni bir öyküdür, yeni bir yaşam
korkma çocukluğum gözlerimin gerisinden
ebelemek için bekleyen sürgünlerimden
en sevdiklerin bir sirk çemberinde dönse bile
her renge bürünen saçlarını okşayan el lerden
keşkelerini alıp gidiyorum
bir ipcucu bırakıyorum sana
kendi ömrümüzün dervişiyiz
kendi ateşimizin isi, yangınımızın külü
sonsuzluğa doğru ilerleyen şarkımızın
aşk haliyiz, özü
sona kadar seni izleyeceğim
içindeki nehir
tarihimizin çukurunu tertemiz doldurana dek
Okuyan yorumlayan tebriklerini bırakan bırakmayan tüm arkadaşlara ve seçici kurula
kıvırcık saçlı küçük bir kız çocuğu da teşekkür ediyor...
5.0
100% (42)