Aksak
konçerto bitti
duvarlar bizi tanır artık yanılmalar pususunda bir sen bir de ben mi kalmıştık... "oysa zamandı yolunu şaşıran" derdi aksak öykümüz yanımız yöremiz sebebimizdi çıplak kollarıyla son seferinde azrail sanki bir tek bizim için çıkacaktı işe... sürgün yalnızlığında çalınan ıslık kadar arkadaştık toprağın kokusuna biz bir kendimiz değildik düşlerimiz gerçeğimize yaban gözlerimiz kederde bile bizim olamazdı... kılı kırk yaran bu sonda ilktik kokusu insan tortusu toprak aksak öykümüzde kendimiz yasak koyduk kendimize... akrilik bir yalan bu yaşamak varlığımıza aykırı yokluğumuza tutsak yaprakları hastalıklı aksak öykümüz bizsiz başladı bizsiz bitmeyecek... ara sokağın birinde yağmurdan kalmaydım göz bebeklerim çamura bulanık erken aşklara meraklı acıya üstad kent değiştirmeyeli yüzyıllık kendi yalnızlığına şıllık bir imkansızlığa tutuk ve evleri dışardan daha çok sevecek kadar aksak bir uysallıkta öykümüz kayırılmış aldanmalarda kayıp... kağan işçen... |