Bu şehirde açmıyor güller yaprağınıdehlizleri gibi karınca yuvasının daraldıkça derinleşiyor bu şehir günbegün erken sönüyor parlak ışıklar yüzünde insanların çaresizlik savurdukça donuk tükürüğünü suratlara yetmiyor renkli perdeler soğuğu kapamaya her gün bu kokuyu nefesliyorum sararan ciğerlerime benim gibi maskeli ellerin ayasında bir umut hâlâ arıyorum öğrendiğim değerleri rüzgâr tınmasa da ne beni ne diğer yürüyen cesetleri bir diğer güne atıyorum hayalleri gerçekleştirmeyi sahi vardı değil mi ? bir zamanlar benim düşlerim hayallerim her tan yerinin koynundan isteksiz öfkeli ama umutla kalktım hayata düşlerimi hep sol cebime doldurdum ya çok zaman erteledim ya unuttum şimdi en süslü kelimeleri seçsem kafi değil anlatmaya ahvali halimi her solukta ciğerlerime dolan ertelenmiş günlerin kederi bahçemdeki güller korkuyor ayak sesimden açmıyor yapraklarını nicedir küsüz sebilce ziyan olan gençliğim insafsız her daim yüreğimde dinmesiz kanayan güz gözlerimde çalakalem sevdaların izleri yarım ve kesik duvarımda karakalem yaşam portresi eski ve eksik kalbin kararan topraklarına gömdüğüm gizin şifresini bulamadı dilim sustu sorgulama savaşmaktan erken caydı ateşten çölleri geçti sürüdüğü sessizlik kervanı sahte mutluluklar yumağı saçlarımda sım sıkı dolanan savruldukça canımı yakan her eğildiğimde yalanların önüne doğru kalanlar çekiyor işkence almıyor gönlünü çetrefilli teselli sözleri damla damla da olsa döküyor gül dallarına her bakışımda gecikmeli isyanını belki bu yüzden açmıyor güller yaprağını ama çatlamış porselen değilmiş hayat beklemiyor ertelenen düşleri yapıştırmamı bakmadan gözünün yaşına anın siliyor bu zaman diliminden varlığımı Blackless |
kutlarım
sevgi ve hürmetle