SON Ç/AĞRIM
Koparıp alınır mı sol yandan nefes
yokluğuna üşümem mi seni aldatmak nicedir yağmadı üzerime kar şafak vakitlerinde sarıldığım yıldızları saymazsak aynada bıraktığın dudak izinden başka öpüştüğümde aşikar Alacaklı da değilsin aslında sorguların kırılırken hıçkırığımda şiir doldururum kulaklarıma dizilir dilime düşen kelepçeler ağlar rüyalarım katıksız bir acıyı pay ettiğinde adaletsizdi felek yalancıydı bahtımda seni gören falcılar tüm sokaklar çıkmazdı tüm şehirler yalan... Bilmek isterim hangi kelime vurdu hangi cümle çıkardı içinden beni söyle hangisi sardı geceleri koynuma giren bu firari yalnızlığı mürekkep okyanuslarında boğarken seni adresleri kayıp bir şehir vardı yıkılmış çatısında asılı yüreklerin taşlandığı surlarında sevgilerin asıldığı arkandan çatırdıyor her dokunduğun dalım vurur mu şafak bakışlarının temasında insanı hiç sormam hiç neden, kimden niçin! defol/u yanımsın her baktığım yüzde esen senin rüzgarın mehtabın iniltisi dökülüyor denizin kollarına bilir misin bütün damlaları dudağından öper deniz seriyor dalgalar kendi leşlerini kumsala serilmişim işte anla senden yana yine bağ bozuğu zamana... şimdi gözyaşlarım öksüz genzimi yakan kekik kokusu havada her göz yaşımda kopuyor bir zincirli halka daha ve kahretsin bir kez daha bağlanıyorum sana yorgunluk damlıyor kalemden tek cümle özledim... bir çok gölgeler gördüm yine ve sen ne çok şeyin ifadesisin bilsen istersen kendine sor! Istırap yuvalanmış dudaklarımın derin çukurlarına bak bir kere daha Benden uzak sana yakın olan ne varsa gömdüm işte sana!.. |
Hikmet YURDAER