Düş Güzel
Kendimden düşüp de, kendime geldiğimde,
Her şey için, çok geç olacağını biliyordum. Kimi sevmeye yeltensem, Kifayetsiz bir yenilmişliğin resmini çiziyor ressam. Sırtımdaki kambur acılarımın düşüncesi. Kaşlarımın dikkatini çeken her tesadüfi çarpışma aşk. Gözlerimin gördüğü tüm kadınlar, Aşk’ın niteliksiz bürünmüşlüğü. Kendi biyografisini yazan, realist bir senaristim. -İyiyi düşündürmek için palavralar sıkan bir senarist.- Sigaranın parmak uclarımdaki tüm zonklamalarını, Yağmur altında kibritin asla yanmamasını bildiğim gibi biliyorum. Ancak bir umut. Aslolan o umut. Çakıyorum kibriti. Seni bulmam lazım. Senin, artık aklımdaki zindandan firar edip, Bir surete dönüşmen lazım. Ve benim seni bulmam lazım. -Beni bulmanı beklemek ahmaklıktı zaten.- İçimdeki tüm fransızlara rağmen, Aklıma sadece bir tek fransız gülüşünün takılması Yani senin takılman ne kadar abesti. Düşlerden gerçekliğe akan bir kadın. Kadının anlattığı hüzünlü bir düş. Düşümde yaşayan sen. Aklımı deli gömleği bir hülyaya emanet eden ben. Geçmiş güzel gün sayıklamaları çok uzak. Bir şeyleri sayıklamak için bile çok geç. Oysa her bahar kışı bekliyorum. Her kış bahar gelsin istiyorum. Olgunlaşmamış telaşlarımla kapına vardığım, Gözlerimi kaçırdığım, Aklıma takılmadan kaçtığım, Sonra kendime kızdığım o siyah beyaz fotoğraftan Kaçmak istiyorum. Anı tadında bir uykudayım şimdi. Sen tadında bir şarapta. Bir kadeh daha içerken senden, Mutluluk ayyaş bir ıslık. Sarhoşken bile, Ben seni geveliyorum dilimde. Adın çıkmıyor, Yüzün şekillenmiyor. Dudaklarımdan isminin çıkmaması ne kötü. Bir yüz lazım şimdi içimdeki sana. Öylece, fransız kaldığım, At yüzlü bir manken tadında. Tadı damağımda. Hayaline kurduğum bağdaş yüzünden ayaklarım karıncalanıyor. Aklımdaki istimlak yüzünden. Aklımın damarlarında dolaşan, Tarifi caiz olmayan, Anlatmayla dokunamadığım , Sen yüzünden. Herşey -ben- yüzünden. Ağlayamadığım tüm bebek göz yaşlarımı, Masumiyetine tecavüz edilen düşlerimi sana bırakıyorum. Geberip giden şairlerin sevdiği kadınlar gibi, Mesela; Atilla’nın pia’ delirmeleri gibi. Ben de geberip bir kutuya girmeden önce, Telaş içindeki yalnızlığıma el atsan, Kaldırsan sonra yalnızlığımı, Ortak bir yalnızlıkta buluştursan. İki yalnızdan, yalnız bir aşk çıkarsan. Tükenişimin son reddinde de olsa Ben görsem seni. Sarsam. Cezmice sevsem seni. Sen beni terketmeden, İskender olsam, Ben terketsem seni. Çık artık aklımdan güzelliğine şapka çıkardığım aşk. Bir gece, aklıma düşme... Şiirdeki seslendirme kötü bir zamanıma denk geldiği için lütfen çok fazla eleştirmeyin yorumu.Aslında seslendirme yapmayacaktım şiire .Ancak ısrar olduğu için fikir değiştirip yapmak durumda kaldım.Şimdiden teşekkürler. |