Kırk Pınar Kan Akar Gözlerimden
hırpalanmış ömrümün karasına sarıldı gönlüm
zoraki sevmelerin ateşinde yanar insan bir yemin ki dönülmez geri verilmişse tutulmayacak sözler savurur tüm boş sözleri ulu urta semaya avuçlarının gölgesi düştü saçlarıma baş ucumda kurumaya yüz tutmuş sevdiğin çiçekler güneşi vurulmuş, sensiz sabahların güne düşmez aydınlığı yıldızları parlamaz, sensiz gecelerin kabustur ardı, iyi ye varmaz içim dışım sen kokar, ayazın üşütür teni sakladım soluk gri sevdanı gümüşten bir sandığa felek ayırdı yardan kırdı kanadımı, kolumu yürek cevran oldu, dermanı sende yabana atmışım kendimi yokluğun sefillik, soluyorum tüm acıları kırk pınar kan akar gözlerimden, ağlarım bulutların şahitliğinde, yalvarırım hiç olmazsa, dön gel isimsiz kabrime... s.c |