Ölüm provaları
-çağrışım- teorimi kanıtlayabilirim
ritmini yakalarsam otistikçe kelimelerin kendimi açığa vurabilirim aşinası olduğum bu alçaklıktan yükselir tepemde dönüp duran uydulara yükselip bir insandan bir insana köprü kurabilirim dokunabilirim provasız, kahramanca çamura saplanmış bu oyunun alacakaranlığına -kimliğim dışında- tenimin ve ruhumun gözeneklerinde ki mahremiyeti bilmiyorum bir parçanın sonsuz akarsuyu buldum, atladım -batıyorum- keşfedilmiş yeteneklerimi inceliyorum ilim, bilim, akıl, kalp gibi bir çok kelime öğrendim bir de -yaşamın- plastik olduğunu el yordamı ile varolmanın anlamını arıyorum -körmüş cenin- ve güçlü bir istekle bütünleşir öyle kalırım diye tek bir sese teslim oluyorum -kaçış- hislerimin birbirine değip çarpışmasından kaçınarak neyin gerçek olduğunu incelemeye başlıyorum başka başka roller görüyorum kendi senaryosunda oynayan kendini içre içre ağıtlayan, sunan, geri alan daha çok olmak istediği kişi olmayan -oynayan- biliyorum kelimeler en şaşırtıcı şeylerdir körleştirebilir beni yinede mecbur olarak söyleyebilirim çünkü mısralar -hayat- su gibi akan ışığa ihtiyaç duyan karanlık gibi imgelemde yaşamalı orada h/ece/lenmeliyim ben ve ismim ince buzla örtülü dehşetle irkiliyorum -ağlara akıtılan bir deniz gibi- önce gölgem mi ruhum mu ağırlıyor ölümü bilmem anladım ki -ben doğaçlamayım- kendini dışarı vuran ve öğütlenen esir olan -özüm- tek isteği kendini ifade etmek isterken seans arası terkedilmek neden! fevriyim henüz bilmediğim her şeyin zıddını yapan akıllı, sıcakkanlı, inatçı ve korkak yavaş yavaş hayata geri dönen mikro yaşam adayıyım bu yüzden umutsuzluk patlamam. --di-ri-li-yo-rum--- (death should be shut up; and before the opening of the present) |
ölüp dirilmeyi herkes beceremez herhalde...
tebrik. :)