Çoçukluğun imgesi.
Ahh
açmaz mı sanırsınız yine de çiçekler savaş meydanlarında söz yağmurları ki söz yağmurları boğarken el kadar sabi leri Peygamber uykusu tutan da iman ettikleri göz yerküre kabuğuna şimşekleri yutmuş bulut olup ağlar Kanayan bir Annenin gözbebeklerinde yok olan çocuk saklambaç oynar başakta gizlenen harman gibi saklanarak bomba artıkları toplar saçlarına taç yapmak için bütün kuzular meleşirken dolaysız soyulan papatya dan ninniler damıtarak. kursaklarından sefalet öykünür Siz kıpraşmayın aman ha insanlık hemen yamacın da açacak yine de çiçekler İnsanlık hiç bu kadar yaklaşmamıştı ölüme. Duvar kabuğunda islenen şafağın. |
Duvar kabuğunda islenen şafağın.
Şiirin her mısrası insanın iliğine o kadar işliyor Kİ. Final insanın canını yakıyor. İnsanlık hiç bu kadar yaklaşmamıştı ölümü.
Evet değerli şair; insanlık hiç bu kadar kör, bu kadar sağır, bu kadar dilini yutmamıştı. Bunca zulüm adeta gözümüze soka soka haklı görülmemişti. Hiç bir sözde devlet adamı “ ölümden daha acı bir yaklaşım içinde olalım Filistin’e karşı..” dememişti bu güne değin.
Elbet Rabbim mazlumun hakkını zerre zerre bu zalimlere ödetecek gün nasip edecek..
Duyarlı yüreğinize sağlık
Esenlik ve muhabbetle