ne zaman kalbim titrer o zaman yıkılır surlarım sedefler taşar cümle sözlerimden kederim bulut olup hicrete çıkar çembere düşerim yolları sana çıkmayan gözlerim karanlığa dönüşür İstanbulun örsün de gülümsemem kesilir günün en olgun saati
gölgesi henüz büyümemiş alnı mor bir adam yürür pier loti de rüzgârlar eteğini sarar, elinden tutar götürür bezm-i âleme korku dağılır, kırılır umut dilimlenmiş ay düşer toprağa ölüler önü sıra tığ-ı müjgan uykusunda ölmeden ölümü anlamak ihtilali başlar
sağanak başlar en hüzzâmlısından ecel nâza geçer bu yüzden oracıkta rüya ürker göz bozgunda kızıl bir gül düşer lâl eden dualara çözülür dilim terkimde taşıdığım hayali bir şiir öper kafiyesiz fizân yakın görünür zambaklar uğuldar kulaklarımda
biliyorum gökyüzü ne kadar maviyse o gün; elest bezminden bir ekmek kokusuna vurulur içim yâr şavkır heybeler dolusu cemreye dönüşürüm açlığımı giderir sahrâ da hallâc-ı mansûr hüzün gömleği giyinirim kaktüsten yontulur bedenim
ey yâr bir hilâl içre yüreğinden yana akacak çağırırken yakamozlar, yahut turkuaz şems hilâl içre olacak bakışların melâlini kan kesecek akacak oluk oluk
şadırvanlar vahşi ve duru boşalırken ırmaklara ırmaklar okyanusa boşalır nil gibi çağlayarak sonra pier lotiden durup biri bakar sana dilinden kâse-i fağfûra dökülüp üflenirken ölüm ve su; sonrası yok; hepsi bu.
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
İntizar şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
İntizar şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
sağanak başlar en hüzzâmlısından ecel nâza geçer bu yüzden oracıkta rüya ürker göz bozgunda kızıl bir gül düşer lâl eden dualara çözülür dilim terkimde taşıdığım hayali bir şiir öper kafiyesiz fizân yakın görünür zambaklar uğuldar kulaklarımda
şadırvanlar vahşi ve duru boşalırken ırmaklara ırmaklar okyanusa boşalır nil gibi çağlayarak sonra pier lotiden durup biri bakar sana dilinde kâse-i fağfûr üflenirken ölüm ve su; sonrası yok; hepsi bu.
Fevkalade bir eser vücuda getirmişsiniz, üstadım, hürmet ederim. Divân edebiyâtından idhal ıstılahat da şiire güzel bir hava, ahenk katmış, bana da tesir etti doğrusu. Berhudar olun...
(Sayfamızı ziyaretinizle bizi müşerref edersiniz...)