Cahillik Sabıkası
Yüzsüzlerin çığlığı
kuşatırken benliğimi, aczimi her dem hırçın dalgalara gömüyorum Doruklarda nice zemheri sırlı geceler mananın öyküsünü yazıyorum kibirli buzul Dağlara O gün bu gün İkrarım ve sözüm Allah Aşkından tutuşur. Tek vebalim gönlümün yelken açtığı sırrın berisi, küheylan dalgaların ilerisi deniz; o da kendi seyrin de endamı doruklara köpüklenen Şehla mülteci misali kuytusunda kalbimin çığlıklar büyütüyor sihirli cemreler düşürüyor acı damıtan nabzım sızlasada Yaşayıp geçiyorum Ezel den Ebede Gözlerimin retinası resim çiziyor düşlerime uykuda gördüklerim baktıklarım gibi değil bezgin eller, alaycı gözler buz bütün gülümseyişler hoyrat kabuslar el çeksin istiyorum isyanı nar-ı Cehennemine kaptırdığım rüyalarımdan Bütün pervasızlığıyla aymazların kirli sicillerinde Cahillik sabıkası taşıyorum oysa herkes yansımaydı ruhumun aynasından fecrin esintisine zılgıtları uçuşandan feza özüne aldığından beri kanatları kırık dolaşıyorlar eflâtun atlasların en maî imgelerinde -Kızmıyor üzülmüyorum Sûkutun elçisiyim ben kayıp saatlere elemden katreler düşüren Odlara tutunanlara yolunu yitirmiş ziyanda olanlara Ve sonradan ölüme el basıp Ecel geçişine köprü kuranlara Emsal gösteriyorum Kelebeklerin beklediği baharı Fecri bekleyen Adem’e. Sûkut musikisi başladı Şiir bitti Ağıyorum bütün iblislerin, aczi fısıldayan kaleminden Ruhsuzlarin kirli sicilinden Çünkü ben Cahil sabıkası taşıyorum. |
tebrikler, kutlarım
Saygı, selam ve esenlik dileklerimle