El-Kayyûm
Zevalsizlik, devam, hıfz, düzelten, doğrulayan,
Yarattığı her varı, yerli yerine koyan. Var ettiği varlıkta, her şey üstünde kaim, Sonsuz olan varlığın, Hay lığı ile daim. Her nefisin üstünde, oluşuyla “kayyum”dur. Bu esmanın esrarı, ehli keşfe malumdur. “Kayyum” özelliği ile bu kesim ahlaklaşır, Hak sahibi olurlar, Hak ile Hakkı taşır. Nedeni, bu sıfatın, her şeye sirayeti, İlahi isimlerin, üstünde dirayeti. “El-Kayyum” her durumda, “El-Hay”a eşlik eder, Ta ezelden ebede, bu kural böyle gider. Kayyumluk hükümleri ve onun eserleri, İlahi isimlerin, tecelli etme yeri. İkincisi, insanı kâmilen kuşatıcı, Ve de birleştirerek, nefesleri açıcı. Üçüncü olarak ta, manevi gerçeklere, Sirayet ve delalet, etmesi sebeplere. Bu sirayet olmasa, harfler vücut bulmazdı, Kelime zuhur etmez, tecellisi olmazdı. O Vahdet kürsüsünde, İlahi saltanatla, Hükmeder yere göğe, insana şefaat’la. Varlık örtüsüne, bürünsün bürünmesin, Her şey onun mülküdür, görünsün görünmesin. Ezel ebet hâkimi, hiç ihtiyaç duymadan, Görür, gözetler, bilir, aralıksız durmadan. Hayyum-Kayyum Allah’ım, azabı cehli gider, Cümlemize serinlik, sonsuz selametlik ver. 07.03.2012…Mustafa Yaralı |