DÜN GECE BİR ŞAİR ÖLDÜRÜLDÜDün gece; Bir şair öldürüldü bu sokakta. Ansızın! Bir asfaltın soğukluğunda kaldı başı. Dün gece; Bir şair gözlerini yumdu bu sokakta, Ve tarifsiz bir acı ile çatıldı, sonkez kaşı. Artık, ondan geriye kalan; Mısrasındaki gölgedir Azrail’in. Sesidir katline vebal sessizliğin. Oysa o Yazmamıştı şiirini, kimsesizliğin ve ölümün, Ya da kelimelerle çizmemişti resmini,çaresizliğin ve kırmızı gülün. Hiç kanlı bir mısrasına dokumadı şiirine dokunanlar. Ve hiç uyanmadı yüreğinde uyuyanlar. Şimdi suskun ve soğuktur; Sol yanağı, sol kaşına tutuktur. Eli cebinde, Cebinde bir tutam kanlı kağıt. Sanmayın arkasından birileri yakar bu adama ağıt. O ve şiirleri işte. O ve hüzünleri işte. O ve sakalına nükseden özlemleri işte. Dün gece bir şair öldürüldü bu sokakta, İşte tam şurada, Eğdiğinde dalını yeşil uzun kavak, Kar bürüyünce gözlerini neon lambaların. Ahına bulaşınca bir yarasa gözü, kimsesiz...ve sahipsiz Palto cebinde öksüz kaldı, İşte şu son şiir. Dün gece bir şaire mezar oldu bu sokak, bu kaldırımlar. Sorma işte tanıksızdır; Uyuyordu o saatte tüm canlılar. Kırılan gözlüğünde buğuya, Gökyüzünde şahit kaldı yıldızlar. Kimden neden geldi bilinmez. Hava çakır keyfinde matem, Gözleri donuk ve boğuk Ama elinde tuttuğu kırmızı gül, Şimdi, bir tutam toprağa konuk... Dün gece bir şair öldürüldü bu sokakta, Tam yirmi yedi numaralı o ahşap konağın karşısında. Oysa kimsecikler bilmezdi şiirlerini, Şahidiydi; Bir tutam mum alevi, Bir kurşun kalem, Birde saman kağıtları... Hışırtısında içini gıcıklatan saman kağıtları. Kaç yangına kıvılcım o saman kağıtları... Oysa kimsecikler bilmezdi şiirlerini, Kimse duymamıştı; “Çığ düştü gecelerime/ ve sen yoktun” diye bir kaç aciz kelime. Ya da kimsecikler yoktu; O yanağından “Ay Gamzeyi Süzünce” Duyulmamış ve görülmemiş bir ezginin ahıydı, Düşünceye verem yazılar. Nedense hep, Bir ayrılık şiirinde başlardı o namussuz sancılar. “Bir postalın kaldı bana hatıra” derken, Kimindi o mayınlanmış postal? Kimindi “Sarı Gelin” ezgisi... Kimindi ki? Dün gece bir şair öldürüldü bu sokakta, Geriye; Alaca karanlığın koynunda gizlenen rüzgarlar kaldı. Ve birde sağa sola saçılan o mahçup şiirler. Oysa kimsecikler bilmez di onu Bir tutam mum alevi, Bir kurşun kalem, Birde... saman kağıtları.... Kimden duydunuz? Itri’nin bir hüzzam bestesinde, Hu hu lara karışan ahlarını. Kim söyledi Allah aşkına, Yeşil gözlü bir dilbere edilen eyvahları. Dün gece bir şair öldürüldü bu sokakta, Cebinden çıkan şiirleriydi ve bir kaç dal cigara Bırakın dedim bırakında; Ağlasın yedi kat sema, Dün gece bir şair öldürüldü bu sokakta, Suskundu bir tutam dua... Dün gece bir şair öldürüldü bu sokakta, Tam yirmi yedi numaralı o ahşap konağın karşısında. Söküldü poltosunun kenarı, Düşünce ansızın yere Sağ eli takılı kaldı cebinde, Sol elinde kırmızı gül. Oda bulaştı çamurlara. Çamur–gül ve şair Birde saman kağıtları Birde onlara düşen bir aşkın mısradan yana yangınları. Dün gece bir şair öldürüldü bu sokakta. Engin Badem -acemisair- |