Hüznün Kadın YüzüŞiirin hikayesini görmek için tıklayın daha demincek
3.kasım.2010 bugüne özel yeniden
saçlarının telinde başlar yağmurun kokusu
siyahın koyusuna çizer yalnızlığın rengini kırılmış kanatlarıyla bir kuş kemikten kafesinde gelmeyeni bekleyerek devirecek yılları avuçlarından bırakıyor tüm sevgileri inci taneleri gibi saçılıyor yere aşkın yaralarken karaladığı bir kalbi aklamakla geçirecek ömrünü anılardan sızıp gelen hatıraları susturuyor yeniden gölgesinden bile susuz çatlamış dudakları yüreğine bir güzellik konsun istiyor şiire doğru uzanıyor parmakları ateş ucunda kanını dokuyor kalemi kaybolup gidiyor sakladığı tüm duygular içinde gölgelenmiş gözlerle yazacak gizlenenleri belki birazdan hüznü dağılacak dizlerinin üzerine çöküp unutacak herşeyi oynayabilmek için felekle uzatmaları... ilerleyen yaş, geçen zaman ve zamana tespih taneleri gibi dağılmış kadınlık halleri. Sanki taneler hiçbir şekilde bir araya gelemeyecek. Sarkıtılan ipler asla bağlanmayacak birbirine. Avucumuzda kırık cam parçaları... Söyleyin, nasıl temizleyeceğiz onları? Biz temizlenirsek evren temizlenir çünkü |
hüznün beşiğinde ninni olmak
kadife ellerine teslim etmek bedeni
ruhu
ömrü
ölümü,,,